Herakles Heykeli, sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda antik dünyanın büyülü atmosferini günümüze taşıyan bir araçtır. İhtişamlı duruşuyla ve olağanüstü detaylarıyla Herakles, mitolojinin sınırlarını aşarak izleyicilerine geçmişin büyüsünü yaşatır. Heykel, Antalya Müzesi'nin en değerli hazinelerinden biridir ve ziyaretçilere tarihin ve mitolojinin büyülü dünyasına kapılarını aralar.

Amerika Yolcuğu

Yunan mitolojisinde adını destanlardan, kahramanlıklardan duyduğumuz Herakles, Roma mitolojisinde ise Herkül olarak hayat bulur. Alkmene ile Zeus'un müstesna çocuğu olarak doğan bu kahramanın hikayesi, adeta efsanelere sığmayan bir destanın parçasıdır. Bizleri etkileyen bir eser olan bu görsel, Lysippos'un eşsiz Herakles Farnese adlı heykelinin Roma Dönemi'ne ait bir replikasıdır. Görkemli orijinali bronzdan yapılmış olan bu eser, M.Ö. 330-320 yıllarında şekillenmiştir. Ancak tarih, zamanla bu sanat eserini kaybetmenin acı gerçeğini yazmıştır. Perge topraklarında bulunan heykelin üst yarısı, belirsiz bir tarihte Amerika'ya taşınmıştır.

19 Mayıs Coşkusu Tüm Kenti Sardı 19 Mayıs Coşkusu Tüm Kenti Sardı

herakles

Herakles tekrar evinde

1980 yılında, Prof. Dr. Jale İnan liderliğindeki bir ekip, Antalya topraklarında heykelin alt bölümünü bulmayı başarmıştır. Ancak kahramanın üst kısmı, Amerika'da Boston Güzel Sanatlar Müzesi'nde sergilenmeye başlanmıştır. Bir gazeteci olan Özgen Acar'ın Amerika'da gözlemlediği bu heykel parçaları, uzun ve titiz bir araştırma sürecinin ardından asıl heykele ait oldukları kesinleştirilmiştir. Amerikalıların itirazlarına rağmen, parçaların ayrı düşmüş bütünü Antalya'ya geri dönmüştür. Alt ve üst bölümleri birleştirilerek Antalya Müzesi'nin lahitler salonunda ziyaretçilere sunulan bu eser, Yorgun Herakles adıyla anılmaktadır. Bu eser, sadece bir heykel değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğudur; Antalya'nın toprakları üzerinde geçmişle günümüzü kucaklaştıran büyülü bir anıt olarak durmaktadır.

Haber: Gözde Gürgöze