Hükümete bağlı güçlerin ülkenin batısındaki Kızıldeniz sahil şeridinin tümünü Husiler ve devrik Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlılarından kurtarmak üzere başlattığı operasyonların ardından devam eden çatışmalar iç göçü dramatik şekilde artırırken, gittikçe kötüleşen insani durum endişe verici boyutlara ulaştı. Taiz'in Zübab, Muha, Mevzi ve El-Vaziye ilçelerinde yaşanan çatışmalar nedeniyle son birkaç gün içinde binlerce sivil, daha güvenli olduklarına inandıkları başka ilçelere ve ülkenin batısındaki Hudeyde kentine sığınmak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar nedeniyle yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip ülkede 3 milyon insan iç göçmen durumuna düşerken, özellikle son zamanlarda Taiz'de şiddetlenen çatışmalar, göçmen nüfusa on binlerce kişinin daha eklenmesine neden oldu. "KARGAŞADA 2 ÇOCUĞUM KAYBOLDU" Arap Yarımadası'nın bu en yoksul ülkesi bir süredir çatışmaların neden olduğu iç göç ve beraberinde gelen açlık ve salgın hastalıklarla boğuşuyor. Son dönemde şiddetlenen çatışmalar nedeniyle Taiz'in Kızıldeniz'e yakın bölgelerinden güneydeki El-Maafir ilçesine kaçan yüzlerce aile, barınma ve sağlık hizmetinden yoksun bir şekilde, kendi imkanları ile kurdukları derme çatma çadırlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Yemenliler, hükümet güçleri ile Husiler ve onlara destek olan Salih yanlıları arasında çıkan çatışmalar nedeniyle iki ateş arasında kaldıklarını, her şeylerini geride bırakarak canlarını kurtarmak için buraya sığındıklarını anlattı. Fatıma isimli Yemenli bir anne Taiz'in güneyindeki El-Kadhe beldesinde yaşarken ne olduğunu dahi anlayamadan birden kendilerini şiddetli bir çatışmanın ortasında bulduklarını söyledi. "Kaçarken yaşanan kargaşa ve panik ortamında 2 çocuğum kayboldu" diyen acılı anne, çocuklarının akıbeti hakkında bir şey bilmediğini dile getirdi. Fatıma komşunun da aynı şekilde çocuklarından bazılarını alamadığını aktardı. "HER ŞEYİ GERİDE BIRAKTIK..." Saide Merzuk Fetini isimli Yemenli kadın da çatışmalar nedeniyle Taiz'in El-Vaziye ilçesinde bulunan evini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Fetini, "Savaş nedeniyle yerlerimizden olduk. Köyümüze roketler düştü. Dayımı kaybettik. Kaçmaktan başka çaremiz kalmamıştı" dedi. Sadece canlarını kurtarabildiklerini, her şeylerini geride bırakmak zorunda kaldıklarını ifade eden Fetini, "Üzerimizdeki kıyafetlerin dışında yanımıza bir şey almaya fırsatımız olmadı. Evlerimizi, hayvanlarımızı, arazilerimizi ve sahip olduğumuz her şeyi geride bırakmak zorunda kaldık" diye konuştu. Çatışmalardan kaçarak ailesiyle Maafir ilçesine sığındığını dile getiren Sultan Mahyub isimli Yemenli de Taiz'in batısında yer alan Mevzi ilçesindeki evlerine geri dönecekleri günün hayalini kurduklarını belirtti. Meryem Fetini isimli anne ise "Oğlum, keskin nişancılar tarafından vuruldu. Acımızı dahi yaşama fırsatı bulamadık. Evlerimizi terk edip yollara düştük ve buraya sığındık" ifadelerini kullandı. ÇADIR BULAMAYAN AİLELER Taiz'in sahil kesiminden kaçanlar için El-Maafir bölgesinde kurulan çadır kampta insani yardım gönüllüsü olan Sabah eş-Şerabi, kamptaki imkanların çok kısıtlı olduğunu ve durumun gerçekten çok kötü olduğunu ifade etti. Şerabi, şunları kaydetti: "Temel ihtiyaçlar konusunda çok ciddi eksikler var. Özelikle çocuklar ve yaşlılarda hastalıklar hızla yayılıyor. Çatışmalardan zarar gören ailelerin yaralarını sarmak için bölgeye gelen yardım kuruluşları yok denilecek kadar az. Bölgede çadır bulamayan ve ağaçların altını mesken edinen çok sayıda aile var."