Saf sevgi Hayvan sevgisi dünyadaki en saf sevgilerden biridir. Çünkü birbirinize bir zorunluluğunuz yoktur ama yine de karşı karşıya geldiğinizde derin bir bağ hissedersiniz. Çok küçük yaşlarda bu sevgiyi hisseden çocuklar daha güvenli ve anlayışlı bireyler olarak büyürler. Sorumluluk Bir hayvanın sorumluluğunu almak çocuğunuza çok iyi gelir. Çok küçük yaşlarda başka bir canlıyı beslemek, ihtiyaçlarını gidermek ve onun hayatından sorumlu olmak fikri aklına yerleşir ve bu tüm hayatına yayılır. Küçük yaşta bu sorumluluğu alan birey ileride arkadaşlığın, sevgilinin ve hatta çocuğunun sorumluluğunu taşımak konusunda daha tecrübeli olur. İletişim Çocukların en büyük yeteneği herkesle bir şekilde iletişim kurabilmeleridir. Bu yetenekleri büyüdükçe toplumsal normlar nedeniyle törpülenir. Aynı şekilde hayvanların da iletişim dili sevgidir. Dolayısıyla çocuğunuz ve hayvanınız daha ilk görüşmede konuşmaya bir şekilde anlaşmaya başlar. Ortak bir dilleri olmadan iletişim kurmak çocuğunuzun empati yeteneğini arttırır. Bu nedenle de çocuğunuz ilerleyen yaşlarda çok daha anlayışlı bir birey haline gelir. Hayatın döngüsünü kabul etmek Bu hayvanla büyüyen bir çocuğun aldığı en acı derslerden biridir. Ancak çoğu hayvan dostumuzun ömrü bizden kısa olduğundan çocuğunuz ister istemez hayvan dostunun doğumuna büyümesine ve ölümüne şahitlik eder. Bu oldukça acı bir süreçtir. Ancak bu sırada çocuğunuz hayatın döngüsü anlamında büyük bir ders alır. Tüm canlılar; doğar, yaşar ve ölürler. Eğlence Hayat ciddi bir şeymiş gibi görünse de aslında son derece eğlenceli bir şeydir. Hayvanlar o anda kalmak ve sadece o anın eğlencesini çıkarmak konusunda uzmandırlar. Bu nedenle hayvanla büyüyen çocuklar o anın keyfini çıkarmayı onlardan öğrenirler ve tüm çocuklukları büyük bir neşe içerisinde geçer. Mutlu çocuklar ise geleceğin mutlu bireyleri demektir.