Hürriyet'in haberine göre; Fıkra gibi olay dava dosyasına göre şöyle gelişti: Kayseri’de yaşayan Fikret Türkoğlu 1958 yılında ikizleri doğunca Develi Nüfus Müdürlüğü’ne giderek çocuklarını kaydettirmek istedi. Türkoğlu, kızın isminin Handan, erkeğin isminin Fatih olarak yazılmasını talep etti. Memur dalgınlıkla, Handan’ı “Haluk” olarak yazınca baba itiraz etti. ‘HALUK’U UNUTTU Memur, Handan olarak yeni bir kayıt yaptı. Ancak yanlış yazılan “Haluk”, iptal edilmeyince nüfus defterinde kaldı. Türkoğlu 1979 yılında ailesini alarak Ankara’ya taşındı. Resmi olan 5 çocuğunun kayıtlarının naklini de Ankara nüfusuna aldırdı. Yanlışlıkla yazılan “Haluk”un, kendisini ilgilendirmediğini düşünen baba onun naklini istemeyince “olmayan çocuk”, Develi nüfusunda kalmaya devam etti. Aradan 59 yıl geçti; baba Fikret ve anne Şahide vefat etti. Annelerinin 2002 yılında vefatı üzerine Türkoğlu Ailesi, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden veraset ilamı çıkarttı. Ankara Nüfus Müdürlüğü, kayıtlarında ailenin beş kardeş olduğunu belgeledi ve veraset ilamı verildi. Ancak bir süre önce dedelerinden kalan miras işlemleri için belge toplayan Develi’de yaşayan teyzeleri Gülser Sabah, nüfus müdürlüğünden aldığı belgede ailenin altı kardeş olduğunu fark etti. Belge Fatih Türkoğlu’na gönderildi. ‘BİZ DE ŞOKE OLDUK’ Aile, kayıtlarda vatandaşlık numarası verilen, olmayan kardeşleri Haluk Türkoğlu’ndan bu şekilde haberdar oldu. Aile, 2003 yılında, askerliğe çağrıya mazeretsiz belge vermediği gerekçesiyle Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarıldığını fark etti. Hürriyet’e konuşan Sayıştay’dan emekli müfettiş Fatih Türkoğlu, şunları söyledi: “Teyzem belgeyi gönderince şoke olduk. Araştırıp olayı öğrendik. Rahmetli nüfus memurunun bu ilk hatası değilmiş. Babam kardeşimin isminin Furkan olarak yazılmasını istemiş. Memur onu da Fatih olarak yazınca babam müdahale etmiş. Bu defa Fatih’in başına Fuat eklenmiş. Kardeşimin ismi Fuat Fatih olarak kaldı. Zaman zaman sıkıntı oluyor.” Ailenin avukatı Erendiz Önal, olmayan kardeşin nüfus kayıtlarından düşürülmesi için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtı. Avukat Önal mahkemeye verdiği dava dilekçesinde, fıkra gibi bir olay yaşandığını belirterek şunları söyledi: “TC kimlik numarası verilen hayali kişi, ne askere gitmiş, ne eğitim görmüş, yıllarca bu teknolojiye rağmen devlet bunu fark etmemiş. Kız ismi yerine erkek ismi yazıldığı için askere çağrılmış, ancak aileye hiçbir belge ulaşmamış, hiçbir işlem yapılmadan vatandaşlıktan çıkarılmış.”