Nasuf Cömert, cam sanatıyla 47 yıl önce tanıştı. 1970'li yılların başında İstanbul Kartal'da açılan bir cam sanat merkezindeki ustalardan eğitim gören Cömert, bu alanda zamanla kendisini geliştirdi. Merkezde 7 yıl Alman ve İsviçreli ustalardan eğitim alan Cömert, cama duyduğu sevgi nedeniyle, eğitim hayatını da ortaokul birinci sınıfta yarım bıraktı. Sanatını hiç ara vermeden sürdüren Cömert, daha sonra Bodrum ilçesine taşındı. 22 yıl Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesinde cam sanatçısı olarak görev yapan Cömert, bir süre önce buradan ayrıldı. Cömert, Bodrum Kale Caddesi'ndeki stantta sanatını sürdürüyor. Bodrum Gümrük Kapısına yakın olması sebebiyle, Yunanistan'dan gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çeken Cömert, zaman zaman sanatını ufak dokunuşlarla ve üfleme yaptırarak onlara da öğretmeye çalışıyor. Cömert, Maşa, makas ve cımbız yardımıyla yaptığı minyatür "Mevlana", "çeşm-i bülbül", "gözyaşı şişesi", "heykel", "balerin", "şamdan" ve birçok hayvan figürlerinin olduğu cam eserleri başarıyla üretiyor. Cömert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, camdan yaptığı eserleri, dünyanın 80'den fazla ülkesinde insanlarla buluşturduğunu söyledi. Eskişehir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümünün de kurucusu olduğunu belirten Cömert, okuldan birçok öğrencinin mezun olduğunu dile getirdi. Yaptığı bir eserin ikincisini yapmıyor Camdan heykel yapmaya yeni başladığını belirten Cömert, şu değerlendirmede bulundu: "Camın bütün birimlerini seviyorum ama eksik olan birimim heykel yapmaktı. Eğitim almadan bunu yapmak çok zordur. 'Bunu yaparım.' dedim ve yaklaşık iki yılda yapmaya başladım. Eserlere baktıkça gerçekten heykel yapmaya başladığımı gördüm. Bu yaptığım parçalar dünyada ilktir. Camı üfleyerek şekillendiriyorum. Bir yaptığımın ikincisini yapmıyorum. Kişiye özel eserler yapıyorum. Hiçbir parçam aynı değildir." Cömert, bundan sonraki hedefinin, ilçede yaşamını sürdüren engelli bireylere bu sanatı öğretmek ve camla ilgili bir dernek kurmak olduğunu kaydetti.