Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, Afganistan’da haşhaş ekilen arazinin bu yıl 2016’ya oranla yüzde 63 arttığını anlatarak, bunun da küresel anlamda pek çok riski doğuracağını bildirdi. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) Üyesi de olan Atasoy, INCB'nin Viyana'da 31 Ekim ile 17 Kasım tarihlerinde düzenlediği 120. oturumuna katıldı. Oturuma ilişkin bilgi veren Atasoy, kurulun öncelikli olarak BM’ye üye ülkelerin dikkatini Afganistan'daki gelişmelere çektiğini vurguladı. Bu yıl, Afganistan’da haşhaş ekilen arazinin 2016'ya oranla yüzde 63 artarak 127 bin hektardan 328 bin hektara yükselmiş olması nedeniyle 9 bin ton gibi rekor düzeyde afyon üretileceğine dikkati çeken Atasoy, bunun da küresel anlamda pek çok riski doğuracağını söyledi. Prof. Dr. Sevil Atasoy, eroinin ham maddesinin afyon olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti: "Korkutan bu rekor, sadece Afganistan ve çevre ülkelerinin yasa dışı piyasalarında daha fazla eroin bulunmasına, daha fazla kişinin bağımlı olmasına, şiddet, istikrarsızlık ve rüşvetin artmasına, küresel operasyonlarını uyuşturucu parasıyla yürüten terörist grupların daha fazla gelir elde etmesine neden olmayacak, eroinin Avrupa ülkelerine taşınmasında başlıca güzergah olan Balkan yolu üzerinden yani Türkiye üzerinden bir önceki yıla oranla neredeyse iki kat daha fazla eroin geçmesine sebep olacak. Bu yüzden, başta İran ve Türkiye olmak üzere güvenlik güçlerinin olası gelişmelere uygun önlemler alması gerekiyor." Piyasadaki eroin fazlalığının, fiyatının da düşmesine yol açacağı için dünya genelinde daha fazla kişinin eroin kullanacağına dikkati çeken Atasoy, sağlık problemleri ve sosyal sorunların da artacağına işaret etti. Prof. Dr. Sevil Atasoy, kurulun masaya yatırdığı bir başka sorunun, bazı ülke ya da eyaletlerde gözlenen, cannabis, yani esrarın, tıbbi olmayan (non-medikal) amaçlara yönelik ekimi ve/veya dağıtımı ile ilgili olduğunu belirterek. ''Kurul, esrarla ilgili bu uygulamaların, 1961 TEK Sözleşmesinin 4 (c) maddesine göre yasak olduğunu, sözleşmeye göre cannabis’in tıpkı morfin ve kokain benzeri diğer denetime tabi maddeler gibi, sadece tıbbi ve bilimsel amaçlarla kullanılabileceğini tekrarladı.'' ifadelerini kullandı. Dünya raporu mart ayında yayınlanacak Atasoy, 190 ülkenin yıl içindeki uyuşturucu madde arz ve talebiyle mücadelesi ve uluslararası sözleşmelere uyumunun yanı sıra, kontrole tabi kimyasalların ithalat ve ihracatını, ayrıca üye ülkelerin talep ettiği haşhaş ekim alanlarını değerlendiren ve onaylayan kurulun 2018 Mart ayında yayınlanacak dünya raporu üzerinde çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Atasoy, kurulun ayrıca İnterpol, Dünya Gümrük Birliği, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi ile Uyuşturucu Madde Komisyonu başkanlarını dinleyerek 2017 yılı etkinlikleri hakkında bilgi aldığını anlattı.