Başbakan Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Zeytin Dalı Harekatına ilişkin bilgi veren Yıldırım, “Zeytin dalı Harekatında 39 günü geride bıraktık. Mehmetçiğimizin havadan ve karadan harekatı büyük bir başarıyla sürdürüyor. Afrin bir hilal gibi emniyete alınmış durumda. Sınırlarımıza yakın bölgeleri tamamen terörden temizledik. Şimdi Özel Harekat timlerimizle beraber adım adım temizlik yaparak gidiyoruz. Gönüllü güvenlik korucularımız, polisimiz, jandarmamız bölgeye intikal etti. Önde ÖSO ve kahraman Mehmetçiklerimiz giderken, arkada asayişi de polis ve güvenlik korucusu temin etmiş olacak. Görülen tablo şudur: PKK/PYD, DEAŞ sivillere işkenceye devam ediyor. Şu anda bölge halkının yüzde 60’ı evlerini terk etmiş durumda. Bu hainler insanların yaşadığı yerlere patlayıcı kurmuş. Evleri boşaltıp cephaneliğe çevirmişler ama şu anda kazdıkları kuyulara kendileri düşüyor. Yüzlerce vatandaşımız, güvenlik güçlerimizin toplandığı yerlerde gönüllü olarak destek vermek için sınıra gidiyor. Gittiğimiz her yerde vatandaşlarımız bizi de Afrin’e götürün diyor. Bu millette, bu vatan aşkı, istiklal aşkı, bu sevgi olduğu müddetçe hiçbir güç bizim sırtımızı yere getiremez” ifadelerini kullandı. "KİMYASAL SİLAH KULLANILDIĞI YÖNÜNDE İDDİALAR VAR" Birleşmiş Milletler’in (BM), Doğu Guta’da ateşkes ilan edilmesine ilişkin aldığı karara değinen Yıldırım, “Doğu Guta’da insanlık dramı yaşanıyor. Buradaki çocuklara, kadınlara acil insani yardım bile yapılamıyor. Bu kararın amacı bu bombalamalardan, katliamdan etkilenen bölgeye acil yardım gitmesi ve yaralılara müdahale edilmesi için. Bunu olumlu karşılıyoruz. Bu ihlallere son verilmesi çağrısında bulunduk ancak karar alınmış olmasına rağmen daha kararın mürekkebi kurumadan rejim, Doğu Guta’ya saldırıya yine başladı. Kimyasal silah kullanıldığı yönünde iddialar var. Doğu Guta’da yaşanan vahşetin daha da derinleşmesinden endişe duyuyoruz. Afrin’de yürüttüğümüz Zeytin Dalı Harekatını, Doğu Guta ile karıştıranlar var. BM kararının Doğu Guta ile ilgili olduğu aşikardır. Türkiye sivillere değil, eli kanlı terör örgütlerine karşı ve orada yaşayan sivilleri kurtarmak için bir temizlik harekatı yapıyor. Bu iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. Kararın odak noktası terör örgütlerine karşı yürütülen harekatlar değil, Doğu Guta’daki sivil katliamların önlenmesidir” açıklamasını yaptı. “TÜRKİYE’YE OLAN KÜRESEL GÜVEN DEVAM EDİYOR” 2017 yılının büyümede AK Parti iktidarının rekor yılı olarak tarihe geçtiğinin altını çizen Yıldırım, şunları söyledi: “ 3. çeyrekte yüzde 11 üzerinde büyüme sağlandı. İhracatta da rekordan rekora koşmaya devam ediyoruz. 5 yıl aradan sonra ilk defa 15 ay kesintisiz çift haneli büyümeyi gerçekleştirdik. İhracatımız orta vadeli programımızdaki hedefi aşarak 157 milyar 100 milyon seviyelerinde gerçekleşti. 2018’de Ocak ve Şubat ayında devam eden aylarda da ihracat artışı devam ediyor. Türkiye büyüyor, Türkiye’ye olan küresel güven devam ediyor. Geçtiğimiz yıl ihracatın dörtte birine yakın finansmanını sağlayarak Güney Kore’den sonra ikinci sıraya yükseldik. Bu yıl ki hedefimiz yüzde 30 destekle ihracatta birinci ülke konumuna gelmektir. 2018,2017’de olduğu gibi yatırım, ihracat, istihdam yılı olarak devam edecek. 2017 ‘de istihdam seferberliği kapsamında 1.5 milyon ilave istihdam sağlamıştık. Bu başarıyı bir türlü kabullenemeyenler istihdam artışını stajyerlere, kursiyerlere bağlamayı ihmal etmediler. Bu istihdam artışının hiçbir yerinde stajyerler ve kursiyerler yoktur. Tamamen SGK’nın kayıtlı rakamlarıdır. Eğer onları da okumadıysanız gönderelim.” "BU TASARI YASALAŞTIĞI TAKDİRDE VATANDAŞIN MALİYEDE BİRİKEN KDV’LERİ ARTIK İADE EDİLECEK" Partisinin Grup Toplantısında müjde üstüne müjde veren Başbakan Yıldırım, “Mecliste geçen hafta komisyonlarda bir torba kanun tasarısı görüşüldü, genel kurula gelecek. Ayrıca, bugün itibariyle 50 yıllık bir reformu hayata geçirecek katma değer vergisi ve bazı kanunlarda düzenleme yapan tasarıyı meclise gönderiyoruz. Bu son 33 yılda uygulanan kanunda reform niteliğinde değişiklik yapıyor. Meclise sunduğumuz bu tasarıda yüze yakın madde var. Bu tasarı yasalaştığı takdirde vatandaşın maliyede biriken KDV’leri artık iade edilecek. Vatandaşın devletten KDV alacağı kalmayacak. Bir takvime göre bunlar ödenecek. Eğer, KDV iadesini ödemezse 3 aydan sonra faiz işleyecek. Vatandaşın mağduriyeti giderilmiş olacak. Küçük esnafımıza da KDV konusunda iki önemli kolaylık getiriyoruz. Hasılat esaslı vergileme sistemine geçiyoruz. Esnafımız artık satış hasılatı üzerinden makul bir KDV hesaplayacak, bunun dışındaki teferruatlarla uğraşmayacak. Küçük esnafımız KDV’sini beyan ettikten 2 ay sonra ödeyecek. İmalatçı ihracatçılarımızın ihraç ettikleri mallardan alacakları KDV’nin kapsamını ve miktarını genişletiyoruz. Böylece ihracatçılarımız yüklendikleri KDV ve diğer KDV’leri de alabilecekler. Artacak iş yükünü dikkate alarak yeminli mali müşavirlerin yanı sıra serbest mali müşavirlerin de KDV raporu düzenlemesi imkanı getiriyoruz. Bu da esnafımızın yükünü azaltacak. Buralara daha az para ödeyecek. Hayırseverlere; okul, kreş, bakımevi, her türlü sosyal sorumluluk projelerinde yaptıklarında KDV muafiyeti getiriyoruz. KDV istisnası getiriyoruz, bol bol okul yapsınlar, bol bol sosyal sorumluluk projeleri üstlensinler diye. Geçen hafta Plan Bütçe Komisyonunda kabul edilen yasa tasarısında da vatandaş için büyük kolaylıklar var. Asgari ücret yılın belirli aylarından sonra vergi dilimi değişiyor, ücrette kesintiye gidiliyor. Artık bu ortadan kaldırılıyor. Asgari ücret yılın başında da aynı, son gününde de aynı olacaktır. Vergi diliminden dolayı vatandaş bir kesintiye maruz kalmayacak. Ayrıca 2020 yılı sonuna kadar yeni bir istihdam seferberliği bunun için kolaylıklar getiriyoruz. İlave istihdam sağlayan işletmelere yıl boyunca gelir vergisi, damga vergisi, Sosyal Güvenlik Primi desteği sağlıyoruz. Maliyetleri biz karşılıyoruz. Bir senden bir benden programını hayata geçiriyoruz. 2 yıldır uyguladığımız asgari ücret desteği uygulamasını devam ettireceğiz. Asgari ücret artışı oldu diye işverenler çalışanlarını çıkartmasın, mağdur etmesin, biz onlara aylık destek vererek yüklerini azaltacağız. Bu kanunla kadınlarımızın iş hayatına katılmalarını teşvik edeceğiz. Ayrıca, 16 yaş ve daha üzerindeki araçların her türlü hurdaya ayıranlara 10 bin liraya kadar teşvik veriyoruz. Motorlu Taşıtlar Kanunu ile Trafik Kanunundaki farklı tanımlamaları ortadan kaldırıyoruz. Böylece minibüsçüler fazla yere vergi ödüyorlardı, bundan sonra daha az vergi ödeyecekler” diye konuştu. " ‘BU BİR İTTİFAK DEĞİL, BU BİR KOALİSYONDUR’ DİYE İŞİ ÇARPITMAYA, SULANDIRMAYA GAYRET EDİYOR" AK Parti ve MHP olarak 15 Temmuz ruhuna sahip çıkmaya devam ettiklerini vurgulayan Yıldırım, Cumhur ittifakına yönelik şunları söyledi: “Mesele memleketse gerisi teferruattır. Cumhur ittifakı ile genel seçimlerde birlik ve beraberlik devam edecek ve böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini öngören ilk seçimlerde yüzde 50 fazla bir oyla Cumhurbaşkanımızı tekrar seçeceğiz. Cumhur ittifakına bile laf edenler var. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi değil miydi referandumda hayır cephesini açan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı ittifakını kuran, bu işleri korsan olarak yapıyorlardı. Şimdi diyoruz ki, gizli saklı yok, herkes nerede duracağına karar versin. Milletin yanında mı duracaksınız, yoksa onların yanında mı duracaksınız. Siyasi partilerin seçmenlerin birbirine yakınlaşması demokrasinin olduğu kadar birliğimizin, kardeşliğimizin de güçlenmesine vesile olacak. CHP son iki seçimde bunu örtülü bir şekilde yapıyor. Şimdi açık seçik olarak diyoruz ki kim hangi yolda gidecekse kararını versin ona göre vatandaşın önüne çıksın. Artık millet kimin kiminle saf tuttuğunu, kime, neye oy verdiğini açıkça görecek. Bu sistem Türkiye’nin geleceği için çok önemli ve faydalı bir sistem. Bazıları bu işten çok rahatsız. Daha görüşmeler başlamadan çamur atmaya başladı Ana Muhalefet. ‘Bu bir ittifak değil, bu bir koalisyondur’ diye işi çarpıtmaya, sulandırmaya gayret ediyor. Bizim evde oyların yarısı CHP’ye, yarısı da HDP’ye gitti diyen partili senin partilin değil miydi CHP, Genel Başkan Yardımcısı senin değil miydi ne çabuk unuttun. Bu büyük millet ebedi kardeşliğine önem veriyor. Buradan asla geriye dönüş yok. Biz millete güveniyor ve 15 yıldır da milletimiz bize güveniyor. Bu güvenin hakkını bugüne kadar verdik, bundan sonra da vereceğiz.” (İHA)