Microsoft'un sahibi Bill Gates'in bile, çocuklarına günlük en fazla 45 dakika ekran kullanımına izin verdiğini söyleyen Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, ekranın ya da televizyonun bebek bakıcısı gibi kullanılmaması uyarısında bulundu.

Medya içeriğinin, bu içeriğe maruz kalan insanlar üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, içerikle karşı karşıya kalan, özellikle çocuk yaştakilerin medyanın etkilerinden korunması gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda ebeveynlerin, cep telefonu, tablet, bilgisayar, televizyon gibi ekran kullanımlarında çocuklarına kısıtlama getirmeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunan Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, 2 yaşına kadar çocukların ekrandan tamamen uzak tutulması, okul öncesi dönemde de kısıtlamalı biçimde ekranla karşı karşıya getirilmelerini önerdi.

"2 YAŞINDAN ÖNCE EKRAN YASAKLANMALI"

Microsoft'un sahibi Bill Gates'in bile, kendi çocuklarına, günlük 45 dakikadan fazla ekran kullanımına izin vermediğini belirten Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, "2 yaşından önce ekrandaki renkler beyin kimyasına zarar verdiği için bu zaman diliminden önce çocuklar ekrandan kesinlikle uzak tutulmalıdır. Okul öncesinde de medya kullanımında bir takım sınırlamalar getirmeliyiz. 'Korumacı Yaklaşım' bunu söylüyor ve kendisini korumaktan aciz olanı kendisini korumayı becerebilecek seviyeye erişinceye kadar korumak gerekiyor diyor. Örneğin Microsoft'un sahibi Bill Gates kendi çocukları için günlük 45 dakika her türlü ekranı kullanabilecekleri iznini veriyor. Bill Gates bunu yapıyorsa bir bildiği vardır" diye konuştu.

ÇOCUKLARINIZLA BERABER İZLEYİN

Medya kullanımının çocuklar için ödül haline getirilmemesi gerektiğinin de altını çizen Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, çocukla birlikte izleme yapmanın da koruyucu bir önlem olacağını kaydetti. Medyanın, çocuklarda gerçekle hayal arasındaki sınırların belirginliğini kaybetmesine neden olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birlikte izleme ya da 'cowiever' adı verilen eylemde, izlenen üründe abartılı bir içerik var ise, ebeveyn çocukla konuşarak aslında onun öyle olmadığını açıklıyor ve çocuğun kendisini medya alemine kaptırıp o mecrada yaşamasını engelliyor. Böylece otorite medya değil, ebeveyn oluyor. Hayal alemi çok geniş olan çocuklar medyada gördükleri nesnelerin gerçek hayatta karşılığı olacağını düşünür. Örneğin, 6 yaşındaki bir çocuk bir otomobili olduğundan 20 kat daha büyük görür; aynı çocuk orta yaşlarında aynı otomobile bindiğinde, otomobilin ne kadar küçük olduğunu düşünür. Medya ise hayal ve gerçek arasındaki sınırların artık belirginliğini kaybetmesine neden olur ve daha da ilerleyen süreçlerde kendisi ve içinde yaşadığı toplumu, mesleğini, kariyerini önemsememeye varan çok çeşitli etkileri görülür. Bu nedenle küçük yaşlarda 'coviewer' dediğimiz birlikte izleme önem kazanır."

TELEVİZYONLA BEŞİKTEN MEZARA ÇOCUK EĞİTİMİ

Ailelerin, güvenlik problemlerinden dolayı dışarı çıkamayan çocukları için ekranın cazibesini kullanarak televizyonu adeta bebek bakıcısı haline getirdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, çocukların, televizyonun çekirdekten yetiştirdiği bireylere dönüştüğünü kaydetti. Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bilici, "George Gerbner, bundan 'kültürleme kuramı'nda bahsetmiştir. Gerbner kuramında, Tıpkı bir tohumun toprağa atıldığında, filizlenip yeşerip büyüyüp ağaç olması gibi medyanın datözellikle televizyonun çeşitli içerikleriyle, çocukları çekirdekten yetiştirdiğini ifade ediyor. Okul öncesinde çizgi filmler, okul çağında o yaşa uygun programlar, ergenlik dönemi ve gençlik döneminde de farklı formatta programlarla çocuk, televizyon tarafından beşikten mezara eğitiliyor" ifadelerini kullandı.