Skolyozun belirlenmesinde ailenin önemi büyük Skolyozun belirlenmesinde ailenin önemi büyük

Marmara Üniversitesi ve AstraZeneca Türkiye ‘PROHEART-AI’ projesini başlattı. Proje kapsamında kalp yetersizliğinin yapay zekâ ve giyilebilir teknoloji kullanılarak erkenden tespit edilmesi hedefleniyor. Epidemiyolojik verilere göre, hastaneye başvuran her iki kalp yetersizliği hastasından biri sonraki 5 yıl içinde yaşamını yitiriyor ve kalp yetersizliği hastalığı aynı zamanda 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedeni olarak saptanıyor. Bu durum, bu hastalığın erken teşhis ve tedavisini daha da önemli hale getiriyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yanı sıra Mühendislik Fakültesi’nin de dahil olduğu çok disiplinli ‘PROHEART-AI’ projesinde, üzerindeki sensörler aracılığıyla kalbe ait bazı biyolojik verileri anlık izleyebilen ve aynı zamanda bu ölçümleri kaydedebilen giyilebilir teknoloji kullanılacak ve elde edilen biyolojik veriler ve klinik takip verileri ile yapay zeka temelinde algoritma geliştirilecek. Proje, klinik açıdan bu teknolojilerin kullanılarak kalp yetersizliğinin erken tespit edilmesini sağlayacak az sayıdaki çalışmadan biri olarak dikkat çekiyor.

AstraZeneca Türkiye’nin destek verdiği projeye Marmara Üniversitesi ile birlikte Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eskişehir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şehir Hastanesi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şehir Hastanesi ve Elazığ Fırat Üniversitesi de katkıda bulunacak. Projenin detayları Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli, Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Araştırma Merkezi (HİPAM) Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak, AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi'nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu ve AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Medikal Direktörü Dr. Viraj Rajadhyaksha’nın katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda kamuoyu ile paylaşıldı.

“Kalp yetersizliği, Türkiye ve dünyada önemli bir sağlık sorunu”
Marmara Üniversitesi HİPAM Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak toplantıda yaptığı konuşmada, kalbin kasılma veya gevşeme performansının azalması nedeniyle doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderemediğini belirterek, “Ortaya çıkan kalp yetersizliği ise Türkiye’de ve dünyada en sık görülen kronik sağlık sorunlarından biridir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliği sebepleri arasındadır. Kronik kalp yetersizliğinin seyrinde klinik kötüleşmeler yaşanabilir. Hastalar artan şikayetlerle sık olarak acile başvurur. Acil başvuru ve yatışlar hastalığın seyrini olumsuz etkiler ve risk daha da artar. Bu nedenle takipte olası kötüleşmenin erken fark edilmesi çok önemlidir. Erken fark edilmesi ve tedavinin zamanında düzenlenmesi hastalığın seyrini iyileştirebilir” ifadelerini kullandı.