Dünya Yürüyüş Şampiyonası başladı Dünya Yürüyüş Şampiyonası başladı

“Gücü tesirli bir Türkiye’nin varlığı, dünya barışının sağlanması için de fevkalade önemlidir”
Dünyanın her bakımdan yeni oluşlara, yeni gelişmelere gebe olduğunu belirten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Sadece teknoloji alanında değil, uluslararası ilişkilerde de dünyadaki siyasal gelişmelerde de belki insanlık tarihinin en zor dönemlerinden birisinden geçmekte olduğumuzu görüyoruz. Hatta kimilerine göre, güç savaşlarının, mücadelelerin, çekişmelerin geldiği nokta çoktan üçüncü dünya savaşının başlangıcıdır. Bu çerçevede Türkiye olarak sahip olduğumuz medeniyet birikimi, önümüzde duran imkan ve fırsatlar, 85 milyonluk son derece dinamik toplumsal yapımızla birlikte dünyanın önümüzdeki dönemine ışık tutabilecek ender ülkelerden birisi olduğumuzu hiç abartısız bir şekilde ifade etmek isterim. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünün temel meselesi, dünyada yeni bir paradigmaya duyulan ihtiyaçtır. Yani hakkaniyeti adaleti yeryüzündeki 8 milyar insanın yaradılışta eşitliğini esas almayan bir sistemin dünyada sorunları çözebilmesi mümkün değildir. Onun için sözü güçlü, güçlü bir Türkiye’nin varlığı gücü tesirli bir Türkiye’nin varlığı, dünya barışının sağlanması için de fevkalade önemlidir.”

“Her 2 tarafa da barış ve esenlik içerisinde bir Ortadoğu’nun kurulması için sükuneti tavsiye ediyoruz”
Son günlerde İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, gelişmelerin bugüne ait olmadığını ifade ederek, “1948 bu yana devam eden sürekli haksızlıklarla beslenen, hele hele 1967 sonrasında işgallerle ilhaklar ile yeni yerleşimcilerle Filistinlileri yok sayan bir anlayışın getirdiği nihai noktadır son noktadır. Bu büyük mücadele devam ederken bu maalesef çok yoğun çatışmalar devam ederken Türkiye olarak biz her 2 tarafa da barış ve esenlik içerisinde bir Orta Doğu’nun kurulması için sükuneti tavsiye ediyoruz. Türkiye olarak bu meselenin insaniyet ekseninde çözülebilmesi için çaba sarf edilmesini ifade ediyoruz. Aynı şekilde dünyanın birçok yerinde özellikle batı ülkelerinden ortaya çıkarılan çifte standardı haksızlıkları ve oradaki taraflardan birini yok sayan anlayışı da esefle takip ediyoruz. Şu son 2 gündür Gazze şeridinde belki artık sayıları binleri bulmuş olan çocuk, kadın masum insanların öldürülmesine sessiz kalanlar, ondan evvelki sürede insanların iş yerlerinin gasp edilerek yeni yerleşimciler vasıtasıyla el konulmasına sessiz kalanlar, evlerinden çıkarılmasına sessiz kalanlar ne yazık ki dünyanın başka yerinde aynı şeyler yaşandığında sonuna kadar seslerini çıkarabiliyorlar. Bu çifte standardın ortadan kaldırılması lazım. Biz bir tek masum insanın ölmesine dahi rıza gösteremeyiz. Hangi ırklar olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun hangi kültüre ait olursa olsun bir masum insanın, bir yaşlı, insanın bir çocuğun öldürülmesi, katledilmesi bütün insanlığı öldürmek gibidir. Onun için bütün bunların hepsine karşı tavır almak mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

“Gariban Filistinlilerin yaşama hakkı yok mudur”
“Filistin topraklarının işgal ve ilhakı karşısında sessiz kalanlar, milyonlarca Filistinlinin vatanını terk ederek göçmen durumuna kalması durumunda kalmasına seyirci kalanlar, dünyanın başka yerlerinde başka şeyler yaşandığı zaman sonuna kadar konuşmasını biliyorlar” diye konuşan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Rusya'nın Ukrayna’yı ilhakı ve işgalini tanımayan bir ülke olarak çok rahatlıkla konuşuyorum. Türkiye'nin hakkaniyet ve adaletin savunucusu olan Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak çok rahatlıkla konuşuyorum. Rusya'nın Ukrayna topraklarını Kırım’ı ilhakını onun karşısında yüksek sesle konuşanlar, siyaset geliştirenlerin 1948 bu yana İsrail’in sürekli Filistin topraklarını işgal ederek ilhak etmesine niye seyirci kalıyorlar? Orta Doğu'da herkesin yaşamı hakkı var da gariban Filistinlilerin yaşama hakkı yok mudur? Orta Doğu'da İsrail’in var olma hakkı var da Orta Doğu’da tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin var olma hakkı yok mudur? Bu şifre standartların ortadan kaldırılması, bir an evvel barışın, sükunetin yeniden sağlanması şarttır. Dünya barışının kapısı, Orta Doğu barışı, Orta Doğu barışının kapısı ise Filistin davasının tam manasıyla özgür bir Filistin devleti kuruluncaya kadar Filistin davasının hakkaniyet içerisinde bir çözüme kavuşturulmasıdır. Bu açıdan Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Bu çatışmaların bir an evvel durdurulmasını, insani kayıplara son verilmesini, uluslararası camianın bu noktada da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız. Ayrıca 3 temel mesele hallolmadan Filistin İsrail arasındaki barışın sağlanması mümkün görünmüyor. Bunlardan birisi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin mutlaka kurulmasıdır. Bir diğeri yasa dışı yerleşimcilerin Birleşmiş Milletler tarafından yasa dışı ilan edilen yerleşimlerin, yerleşimcilerin işgal ettikleri yerlerden çekilmesi ve buralarda Filistinlilerin haklarına İade edilmesidir. Üçüncü temel mesele ise başta Mescidi Aksa olmak üzere kutsal mekanların masumiyetinin korunmasıdır.”