Cenaze töreni sonrasında kamuoyunun ailesini doğayı seven yaşam savunucuları ve çevre mücadelecileri olarak tanıdığını hatırlatan sanat yönetmeni kızları Emine Büyüknohutçu, “Anne ve babamızın tarımı ve doğal yaşamı yıkıma uğratan taş ocaklarına karşı verdikleri mücadelenin onları hedef haline getirmiş olabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Finike’nin Turunçova Mahallesi’ndeki Kızılcık Yaylası’nda dağ evlerinde üç gün önce öldürülen KİRADER Genel Başkanı Ali Ulvi (61) ile eşi Aysin Büyüknohutçu (61) için Muratpaşa Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, CHP Antalya Milletvekilleri, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, eski dönem milletvekilleri, siyasi partilerin il başkanları, çevreciler, tüketici hakları temsilcileri, Büyüknohutçu çiftinin İstanbul’da yaşayan kızları Emine, Zeynep, Elif, akrabaları ve çok sayıda sevenleri katıldı. Büyüknohutçu çiftinin tabutlarının üzeri karanfil ve çeşitli çiçeklerle donatıldı. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Büyüknohutçu çiftinin cenazesi omuzlara alındı. Andızlı Mezarlığı’nın yakın olması nedeniyle, cenaze yüzlerce kişinin omuzlarında kent merkezinden mezarlığa götürüldü. Çift, yan yana gözyaşları içinde defnedildi. Büyüknohutçu çiftinin mezarları da karanfillerle donatıldı. Kızları Emine, Zeynep ve Elif güçlükle ayakta durabildi.
Kızından açıklama
Emine Büyüknohutçu, ailesinin cinayeti hakkında açıklamada bulundu. Emine Büyüknohutçu, “Annemiz Aysin ile babamız Ali Ulvi Büyüknohutçu’yu 10 Mayıs’ta Finike Kızılcık Yaylası’ndaki evlerinde korkunç bir cinayete kurban verdik. Kaybımız çok büyük, acımız tarifsiz. Annemiz ve babamız için bizler için her zaman iyi bir ebeveyn, örnek oldular” dedi.
"Tehdit ve şiddet"
Kamuoyunun ailesini doğayı seven yaşam savunucuları ve çevre mücadelecileri olarak tanıdığını hatırlatan Emine Büyüknohutçu, “Anne ve babamızın tarımı ve doğal yaşamı yıkıma uğratan taş ocaklarına karşı verdikleri mücadelenin onları hedef haline getirmiş olabileceğini düşünüyoruz. Ulaştıkları önemli hukuk zaferleri ve yeni mücadelelere hazırlanıyor olmalarının birilerini tedirgin ettiği kanısındayız. Geçmişte çeşitli şekilde tehdit edilmeleri kısa süre öncede evlerinin hemen yanında gerçekleşen yangındaki kundaklama şüphesi Türkiye’nin dört bir yanındaki yaşam savunucuları, doğayı katleden şirketlerin, çalışanları ve destekçileri tarafından çeşitli tehdit ve şiddete maruz kaldığı için endişelerimizin yersiz olmadığını göstermektedir” diye konuştu.