Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Filistinli mevkidaşı Riyad el-Maliki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından Çavuşoğlu, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki ile hibe anlaşmasının birinci diliminin teslimat belgesinin imza törenine katıldı.


 

Törende konuşan Çavuşoğlu, Maliki ve heyetini Antalya'da ağırlamaktan gurur duyduklarını söyledi.
Filistinlileri bugüne kadar hiçbir zaman yanız bırakmadıklarını kaydeden Çavuşoğlu, “ABD tarafından Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine yönelik yanlış, adaletsiz bir girişim başladı. Sorumsuzca atılan bu adıma hak ettiği tepkiyi derhal verdik. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında İslam Zirvesi'ni topladık. Buradan çıkan karar ve ortak deklarasyonunun takibini de birlikte yaptık. Konuyu ardından Birleşmiş Milletler (BM) gündemine taşıdık, güvenlik konseyinde ABD'nin, 14'e bir olmasına rağmen bu da BM'nin adaletsizliklerinden bir tanesidir. Bu karar geçmedi. Bir ülke 'hayır' dediği zaman güvenlik konseyinde karar alınamıyor. Güvenlik konseyinden BM Genel Kuruluna taşıdık. Burada herkesin bir oyu var. Herkesin oyu eşit, veto hakkı da yok. Genel kurulu oylama günü geldik. Kardeşim Riyad Maliki ile New York'a gittik, haklı davamızı birlikte savunduk. Genel kurulda yaptığımız konuşmalarda da bu adaletsizliğe vurgu yaptık. Tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceğimizi tüm dünyaya haykırdık. BM Genel Kurulunda çıkan karar ABD’nin aldığı bu kararın adaletsizliğinin sorumsuzluğunu ve BM kararlarını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu kanıtlamıştır” diye konuştu.

"Papa'yı ziyaret edecekler"
Bağımsız Filistin devletinin tanınması için Riyad Maliki ve Filistinlilerle birlikte çaba sarf edeceklerinin altını çizen Çavuşoğlu, “Filistin üzerindeki kısıtlamaların ve ambargoların ve zulmün sona ermesi için de mücadelemizi sürdüreceğiz. Maalesef bugün illegal bir şekilde yerleşimler devam ediyor. Yani Filistin halkının toprakları elinden zorla alınmakta ve çalınmaktadır. Bu haksızlıkları durdurmamız gerekiyor. ABD gibi bir ülkenin de özellikle arabulucu olması için bu görevini sürdürebilmesi için önce dürüst ve adil olduğunu bir kere daha kanıtlaması gerekiyor. Attığı adımlarla maalesef bu rolunü kaybettiğini düşünüyoruz. Bir taraftan Arap ligi bir tarafından İslam İşbirliği Teşkilatı diğer tarafından Avrupa Birliği başta Vatikan olmak üzere Hristiyan dünyasının sergilediği tavrı takdirle karşılıyoruz. Küdüs’ün statüsünün koruması konusunda herkes hassasiyetini gösterdi. Yarın akşam Cumhurbaşkanımız ile Roma’ya gideceğiz, Vatikan’ı da ziyaret edeceğiz. Papa’ya bu süreçte gösterdiği tavırdan dolayı kendilerine bir kere daha teşekkür edecektir” diye konuştu.



"Baskılara boyun eğseydi Filistin halkı kalmazdı"
Filistin’in kalkınması için ellerinden gelen tüm desteği vermeye devam edeceklerini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, "İmzaladığımız protokol sadece Filistin’in resmi bütçesine yaptığımız katkı ile ilgilidir. Filistin’e yaptığımız maddi yardımlar sadece bu protokol ile sınırlı değildir ve kalmayacaktır. Filistin’in kalkınması için projelere destek vermeye devam edeceğiz. Hastaneler, okullar, su ve enerji projelerine desteğimiz artarak devam edecektir. Bazıları bugün yine Filistin’e yaptığı maddi yardımı kesmekle tehdit ediyor ya da şantaj yapıyor. Filistin halkı bu tür baskılara bugüne kadar boyun eğseydi, Filistin halkı kalmazdı. Dolayısıyla Filistin halkının ne kadar onurlu bir halk ve millet olduğunu daha siz öğrenememişsiniz. Biz Cenin Organize Sanayi Bölgesini hayata geçirerek istihdamın artmasına da katkı sağlayacağız. Buna benzer istihdam arttırıcı projeleri destekleyeceğiz. Sadece bu projenin en az 5 bin Filistinli kardeşimize iş imkanı yaratacağına inanıyoruz" ifadelerine yer verdi.

ABD'nin Filistinli önemli liderleri terör listesine eklemesi
Filistin içinde birliğin beraberliğin sağlanması konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını vurgulayan Çavuşoğlu, “El Fetih ve Hamas arasındaki birliğin tam olarak sağlanması için kardeşlerimize aynı telkinde bulunacağız. Bir olun, beraber olun, birlikte Filistin olun diyeceğiz ve bu sürece de desteğimizi sürdüreceğiz. Bakıyoruz Filistin içini karıştırmak için ABD tarafından yayınlanan terör listesine baktığımız zaman Filistin için önemli şahsiyetleri de terör listesine eklediklerini görüyoruz. Bakanlık olarak yaptığımız açıklamayla bunun ne kadar yanlış olduğunu dürüst bir yaklaşım olmadığını vurguladık. Buradan da vurgulamak istedim” dedi.



"Çifte standart"
Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili dış basında kara propaganda yapılması ve "İsmail Haniye'nin ABD tarafından terör listesine eklenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna Çavuşoğlu, "İsmail Haniye’nin ABD tarafından terör listesine alınması konusunda Maliki çok güzel bir şekilde ortak düşüncelerimizi paylaştı. Zamanlaması manidar. Filistin için de birlik beraberliğin sağlanmaya başladığı bir zamanda bu kararı aldılar. Özellikle Hamas’ın siyasi büro şefini bu listeye ekliyorlar. Hamas 2005 yılında düzenlenen seçimlere katılmıştır. Ve o günden bu yana siyasi zeminde hareket etmektedir. Bizim de telkinlerimiz hep böyle olmuştur. O seçimde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından gözlenen onların değerlendirmesine göre de demokratik şeffaf gerçekleştirilen bir seçim olmuştur. ABD terör konusunda bu kadar hassassa PKK, YPG terör örgütüne verdiği desteği kesmesi gerekir. Bu karar terör konusunda ABD’nin çifte standardının başka bir örneğidir" yanıtını verdi.

"Kara propaganda"
Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“Zeytin Dalı operasyonu başladığı günden bu yana operasyona açıkça karşı çıkamayan terör örgütü sempatisi olanlar da dahil başka yollarla operasyona karşı çıkmaya çalışıyorlar. Mesajlar göndermeye çalışıyorlar. Sivillere dikkat edin siviller hedef alınıyor gibi yanlış bilgilerle iddialarla bu operasyona esasen karşı olduğunu bir şekilde anlatmaya çalışıyorlar. Rejim İdlib bölgesinde ihlallerde bulunuyor, siviller ölüyor bu konuda sesleri çıkmıyor. Tabi terör örgütü de önce rejimin daha önceki yıllarda öldürdüğü sivillerin hatta Türkiye’de yaralanan sivillerin fotoğraflarını paylaşarak kara propaganda başlattı bizim sayemizde gerçekleri göstermemiz sayesinde ucuz yöntemden vazgeçti. Fırat Kalkanı operasyonu ile 2 bin kilometrekarelik bir alanı terör örgütü DAEŞ’ten temizledik. Bu operasyon süresince sivillerle ilgili hiç uyarıda bulunmayan ülkeleri ve siyasilerin YPG-PKK’ya karşı başlattığımız harekat döneminde sivilleri hatırlatması gerçekten çok ilginç. Hem bizim Mehmetçiğimiz hem de ÖSO siviller konusunda hiç merak etmesinler herkesten daha fazla hassastırlar.”


 

"Hukuksuz kararın uygulanmasını önlemek"
“BM Genel Kurulunun aldığı karar, Trump'ın aldığı kararın yanlış ve hukuka aykırı olduğunu tescil etmiştir” diyen Çavuşoğlu, “BM'nin Filistin ile ilgili daha önce aldığı kararlara da atıfta bulunmuştur. Ayrıca iki devletli çözüme atıf yapmıştır. Bu, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu bir kez daha tescil etmiştir. Elbette 1967 sınırlarıyla iki devletli bir çözüm. Bundan sonra yapılması gereken, Trump yönetiminin aldığı yanlış ve hukuksuz kararın uygulanmasını önlemek ve tüm ülkelerin oy kullandığı genel kurulun aldığı kararın uygulanmasını takip etmektir" dedi.

"Türkiye ile olan ilişkilerimiz en üst düzeyde devam edecektir"
Antalya’ya Kahire’deki Arap Ülkeleri Dışişleri Bakanları Toplantısından geldiğini hatırlatan Maliki ise, “Orada, özellikle ele alınan konulardan biri ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’le ilgili aldığı karardı ve nasıl başarısız kılacağımızı görüştük. Türkiye ile Filistin meselesinde koordine içinde olmamız bizler için çok önemlidir. Biz biliyoruz ki Türkiye’nin İslam aleminde, bölgesinde uluslararası düzeyde etkinliği var, Türkiye ile bu rolü oynamak bizim için çok önemlidir. Antalya’da bir arada olmamız şunu gösteriyor. ABD Başkanı Trump’ın aldığı karara karşı neler yapabiliriz, bundan sonraki yol haritamız ne olacak bunu Mevlüt Çavuşoğlu ile değerlendirdik. Türkiye ile olan ilişkilerimiz en üst düzeyde devam edecektir” diye konuştu.

"Bölünmüşlüğe son vereceğiz"
Maliki, Filistinliler arasındaki görüş ayrılıklarının giderilmesi için büyük çaba sarf ettiklerini dile getirerek, “Bu konuda azimliyiz mutlaka bölünmüşlüğe son vermek istiyoruz. Bizim için öncelikli bu mesele yer almaktadır. Filistin’e karşı hala komplolar devam etmektedir. Bir an önce anlaşmazlıkları giderilirse Filistin olarak bundan zafere çıkacağız. ABD’nin son aldığı kararla, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) önemli bir meselede mültecilere yardım programıdır. ABD aldığı son kararla bu örgüte yardımlarını kısmaktadır. Bunun amacı Filistin liderlerine baskı kurmaktadır. Burada Türkiye büyük rol oynamaktadır. Türkiye ile birlikte çalışacağız, birlikte koordine olarak bunun üstesinden gelmeye başlayacağız. Türkiye önümüzdeki dönemde UNRWA’nın yöneticiliğini üstlenecek. Filistin’e nasıl daha fazla yardım toplayabiliriz bunun üzerinde duracağız. Bu programdan 6 milyon Filistinli mülteci yararlanıyor, bu programın eğitim, sağlık ve diğer sosyal yardım konularında yarar sağlamaktadırlar” ifadelerine yer verdi.



"ABD'nin tekeli bitmiştir"
BM’nin Trump’a Kudüs vetosunu da değerlendiren Maliki, “ABD’nin tek başına ben yaparım, ben bilirim dediği dönem bitmiştir. ABD’nin tekeli kalmamıştır, artık buna son verilmiştir. Biz aslında başka ülkelerle veya kitlelere bunu yapmaya çalışıyoruz. AB ülkeleri veya AB vardır. Bundan sonra başka referans ülkeler ele alarak BM kararları doğrultusunda olacaktır” diye konuştu.

"Yardımlar kesilerek liderlerin taviz vermesi isteniyor"
Filistin’e destek melesi uluslararası camianın sorumluluğundaki bir mesele olduğunu vurgulayan Maliki, “Türkiye’nin de sorumlulukları var ve yerine getiriyor. Filistin halkının ve ekonomisinin güçlendirilmesi işgale karşı direncinin arttırılmasıdır. Bir süreden beri Filistin ekonomisinde çok önemli ve keskin düşüş var. Son dönemlerde ekonomimiz dışarından yardım alamıyor. ABD kongresinin aldığı kararla yardımların azaltılması veya kesilmesi meselesi şu amacı taşıyor, Filistin liderlerine bası yaparak o şekilde bazı tavizler vermesi istenmektedir. Bu tamamen başarısız olacaktır. Bu tip girişimleri Filistin başarısız bırakacaktır” dedi.

"Kınadık, yok saydık"
ABD hükümetinin eski Gazze’deki Filistin Hükümeti Başbakanı ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’yi terör listesine eklemesinin sorulduğu Maliki, “Alınan bu karar Filistin liderleri tarafından kınanmıştır. Bizim için yok hükmündeki bir karardır. Bunu dile getirdik. Bu karar ne zaman ve neden alındı, zamanlaması manidardır. Filistinlilerle barışı sağladığımızı döneme rastlamıştır. Bu gibi kararlar bizi etkilemeyecektir. Stratejik bir karar var Filistinlileri birlik ve tek çatı altında tutmaktır” ifadelerini kullandı.