Memorial Antalya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Op. Dr. Gülbin İşgören, rahim ağzı kanseri hakkında bilgi verdi. Rahim ağzı kanserinin erken dönemde genellikle herhangi bir belirtisinin olmadığını ifade eden Op. Dr. İşgören, “Bu belirti olmayan dönemde saptanan anormal smear testi ile rahim ağzı kanserinden şüphelenilebilmektedir. Adet dışı kanama-lekelenme cinsel ilişki sonrası kanama, menopoz sonrası kanama, sulu pembe-kahverengi akıntı, adet kanamasının miktarının normalden fazla olması gibi belirtileri olabileceği gibi ileri dönemde kasık ağrısı, idrar yapma ile ilgili problemler, bacaklarda ödem, kilo kaybı gibi yakınmalara yol açabilir. Rahim ağzı kanser taramasının yapılmasındaki amaç rahim ağzı hücrelerindeki değişikliklerin erken dönemde tespit edilmesi ve gerekli müdahaleler ile kansere ilerleyişin önlenmesidir. Taramada kullanılan testler smear testi ve rahim ağzı kanserine yol açabilen yüksek riskli virüslerin araştırıldığı HPV testidir. Her iki test rahim ağzından bir fırça, spatula ya da pamuklu çubuk yardımıyla sürüntü alınması şeklinde yapılır. Ağrısız, basit, birkaç dakikalık bir işlemdir” dedi. 

"En az 3 yılda bir test şart” 
30 yaş üstü kadınlarda görülen bir kanser türü olan rahim ağzı kanserinin en sık görüldüğü yaş aralığının 35 ile 44 yaş arası olduğunu ifade eden Op. Dr. İşgören, "Neredeyse tümünde sebep cinsel yolla bulaşan bir virüs olan Human Papilloma virüsüdür (HPV). 21-65 yaş arası tüm kadınların en az 3 yılda bir smear testlerini veya 30 yaşından sonra 5 yılda bir smear ile HPV testini yaptırması önerilmektedir. HPV testi ve smear testinin birlikte uygulanması kanseri önlemede daha etkindir. Smear ve HPV test sonuçlarına göre gerekli durumlarda rahim ağzının bir mikroskop yardımı ile büyütülerek incelenmesi anlamına gelen kolposkopi işlemi yapılır. Gerekli alanlardan biyopsiler alınır. Bunun sonucunda kanser öncüsü değişiklikler saptandığında rahim ağzından doku çıkarılması gerekebilir. Bu işlemle kanser önlenebilir. Kolposkopi veya rahim ağzında gözle görülen bir lezyondan alınan biyopsi sonucunda kanser tespit edilirse çeşitli muayene ve görüntüleme yöntemleri ile kanser yayılımı olup olmadığı değerlendirilir, hastalığın evresine göre kanserli dokuların çıkarılmasına yönelik ameliyatlar, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi seçeneklerinden bir veya birkaçı uygulanır" diye konuştu. 

“Aşı en etkili korunma yöntemi” 
Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gülbin İşgören şöyle devam etti: 
"Rahim ağzı kanserinden korunmada önemli nokta HPV enfeksiyonundan korunmaktır. Ülkemizde HPV virüsüne karşı 2 adet aşı bulunmaktadır. Tercihen ilk cinsel deneyimi yaşamadan 11-12 yaş kız ve erkek çocukları aşılanmalıdır. Ancak cinsel deneyim yaşanmış olsa bile 9-26 yaş aralığında her iki cinsiyete de aşı yapılabilmektedir. Hatta 43 yaşa kadar kadınlarda etkili olabildiği saptanmıştır. Aşı 15 yaş öncesi 2 doz, 15 yaş sonrası 3 doz şeklinde yapılmalıdır. Aşı yapılsa bile rutin rahim ağzı kanser tarama testleri yapılmaya devam etmelidir. Düzenli yıllık jinekoloji muayene ve uygun aralıklarla alınan smear ve HPV testleri ile kanser öncesi değişiklikler erken dönemde saptanır ve gerekli müdahaleler ile kanserin ilerleyişi önlenir.