Müslüm Gürses’in yaşamını Halfeti’deki çocukluğundan başlayarak anlatacak olan “Müslüm” filmi ile sanatçının pek çok bilinmeyen yönü ve hayatı ilk kez beyaz perdeye aktarılıyor. “Ayla” filminin yapımcısı Mustafa Uslu ile birlikte ortak yapımcılığını Nuri Yıldırım’ın üstlendiği, senaryosunu Hakan Günday ve Gürhan Özçiftçi’nin yazdığı ‘Müslüm’ filminin yönetmen koltuğunda ise Hakan Kırvavaç oturuyor. Çekimleri Adana’da devam filmin ilk görüntüleri İstanbul Beyoğlu’nda düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya Müslüm Gürses’in eşi Muhterem Nur da katıldı.
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan ‘Müslüm’ filminin yapımcısı Mustafa Uslu, biyografik hikayelerin kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, “Bizim çok önem arz eden bir hikaye. Ülkemizdeki bütün biyografik hikayeler bizim için çok önemli hikayeler. Müslüm Abi’nin hikayesi ayrı bir önem arz ediyor. Toplumun bütün kesimine hitap etmiş ve herkesin sevgisini kazanmış bir karakterin biyografik hikayesini yapmak bizi çok heyecanlandırıyor. Bir önceki yaptığımız film de biyografik bir hikayeydi. Bir askerin Güney Kore’de yaşamış olduğu bir anıyı halkımızla paylaşmıştık. Burada da Müslüm Abi’nin çocukluk yıllarından başlayan ve günümüze kadar gelen o sevgi selinin biyografisini Türk halkıyla paylaşacağız” diye konuştu.

“GERÇEKTEN ÇOK DRAMATİK BİR HAYATI VAR MÜSLÜM ABİ’NİN”
Müslüm Gürses’in çocukluk döneminden başlayarak gençlik ve orta yaşlılık dönemlerini de anlatacaklarını ifade eden Mustafa Uslu, şöyle konuştu:
“Çocukluk, gençlik ve orta yaşlılık dönemi var. Biz üç dönemini de anlatıyoruz. Çocukluktan, Şanlıurfa’dan başlayan hikayesi, Adana’ya geliyor ardından İstanbul’a gelen bir serüven var. Bu arada bir sürü olaylar oluyor. Trafik kazaları geçiriliyor. Hepsini bu filmde göreceğiz. Gerçekten çok dramatik bir hayatı var Müslüm Abi’nin. Çok bilmediğimiz şey var hakkında. Örneğin dünyada tıbben şarkı söylememesi gereken tek insan Müslüm Gürses ama ona rağmen kalbinde öyle bir sevgi ve aşk var ki bu sanata karşı bir şekilde bunu bırakamıyor. Bir şekilde kendi dilini, tavrını ve tarzını oluşturarak mümkün olduğu kadar az acı çekerek şarkı söylemeye devam ediyor. Bizleri mutlu ediyor, eğlendiriyor. Bizleri o güzel eserlerine kavuşturdu yıllarca.”

“EŞİM ÇOK SEVİLEN BİR SANATÇIYDI HALA DA SEVİLİYOR”
Müslüm Gürses’in eşi Muhterem Nur ise, Gürses’ten bir hatıra bırakmak için film teklifini düşünmeden kabul ettiğini ifade ederek, “Eşim çok sevilen bir sanatçıydı hala da seviliyor. Göçüp gitti tabi ama gün gelecek unutulacaktı. Müslüm Gürses olmayacaktı. Gelmiş geçmiş tüm sevdiklerimizi nasıl unuttuysak o da gidecekti. Bu nedenle onun hayatını sinema olarak bırakmak, bir hatıra olarak bırakmayı düşündüm. En iyisini ben bildiğim için, hiçbir şey düşünmeden anlatıma girdim. Zaten vefat etmeden önce teklifte bulunan olmuştu ama kabul etmemiştik. Bunu onayladık. Oyuncularımız güzel, yapımcılar çok iyi. Her şeyin iyi olması için uğraşıyorlar. Ben de bunlara şahidim zaten. Çok mutluyum” dedi.
(Rıfat Fırat - Fırat Aksoy/İHA)