Manavgat Belediyesi İbrahim Sözen Gençlik Merkezi’nde düzenlenen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Eğitimi’ konulu seminere Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Hamide Gübbük ve Prof. Dr. Kenan Turgut, Orman ve Su İşleri Başkanlığı Basın-Yayın Şube Müdürü İlknur Göktaş, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Abdullah Yüksel, Manavgat Orman İşletme Müdür vekili Sedat Çalış, Gebece, Sırtköy, Yaylaalan, Tilkiler ve Yeniköy Mahallesi ile Alanya, Serik ve Gündoğmuş ilçelerde Aromatik Bitki ile ilgilenenler katıldı. 

Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Abdullah Yüksel, “Ülkemiz Tıbbi ve Aromatik Bitkiler açısından dünya üzerinde çok önemli bir yere sahip olup bu bitkilerin önemli bir miktarı ülkemizden elde edilmektedir. Defne türlerinde dünyanın ihtiyacının büyük bölümü ülkemizden karşılanırken Akdeniz Bölgesi bu konuda önemli bir yere sahiptir. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda bugünkü eğitimin önemi bir kez daha gözler önüne serilecektir” dedi.

Seminerin sabah bölümünde konuşan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamide Gübbük, uzmanlık alanı olan Keçiboynuzu yetiştiriciliği konusunda bilgilendirmelerde bulundu. Keçiboynuzunun ağacı, ürünü ve tohumuyla ayrı ayrı önem arz ettiğini belirten Gübbük, “Ülkemizde 14 bin ton Keçiboynuzu üretimi yapılmaktadır. En büyük sorun ekim yoluyla oluşturulan bahçelerin olmaması. Tamamı kendiliğinden doğada oluşan ağaçlardır. Ülkemizde yeni yeni bahçeler kurulmaya başladı. Bu bahçelerde yetiştirilen ağaçların ürün vermesi, yaşlı ve genç ağaçların rehabilitasyonu sonucunda üretimin artacağına inanıyorum. Kullanım alanı konusunda ağaç, meyve ve tohumu ayrı ayrı ele almamız gerekir. Yaprağını dökmediği için güzel bir peyzaj malzemesi, orman yangınları konusunda da yanması zor bir cins olduğu için avantaj teşkil etmekte. En önemlisi de kurağa çok dayanıklı olduğu için erozyonun önlenmesi konusunda önemli bir etkendir.”

Kekik, Defne ve Adaçayı üretimindeki sorunlar ve çözüm yolları konusunda bilgiler veren Prof. Dr. Kenan Turgut, Kekik, Adaçayı ve Defne’nin bölge için büyük önem arz ettiğini belirterek “Antalya bölgesine baktığımızda üretimden ziyade doğadan toplama yaygın. Kekik konusunda Denizli’de üretim yapılıyor. Adaçayı az miktarda üretilse de üretilen Türkiye’ye ait bir tür değil. Antalya’da ağırlıklı olarak Defne toplama çok yaygın. Bir çok orman köyünde geçim kaynağına dönüşmüş durumda. Aynı şekilde Adaçayı ve Kekik te düzenli olarak her yıl toplanıyor. Doğadan toplanması sırasında ve toplandıktan sonra bazı önemli hatalar yapılıyor. Bizim amacımız bu hataları minimuma indirmek böylelikle de ürün kalitesini artırmak. Sürdürülebilir ürün toplama dediğimiz faktör toplayıcı sağlığından ürün kalitesine kadar her şeyi kapsamakta” dedi. 
Aromatik Bitkilerin özellikle son 20 yılda yoğun bir şekilde talep gördüğünü belirten Prof. Dr. Turgut, “Tıp alanından kozmetiğe kadar bir çok alanda kullanılmakta. Uçucu yağlar parfümeri de kullanılmakta en kolay ve yaygın yolu ise baharat ve çay olarak kullanılmasıdır. Bunların tamamının sağlıkla ilişkisi olması nedeniyle son yıllarda büyük talep görüyor. Talebin artmasıyla yetersiz kalınmakta, tamamı doğadan karşılanamayacağı için üretim yapılması zorunla hale gelmektedir. Yaşantımızın her alanında bu bitkileri bir şekilde kullanmaktayız.”

Seminerin ardından katılımcılara fidan dağıtımı gerçekleştirildi.