Antalya’da yaşayan 63 yaşındaki 6 çocuk babası Bilal Başak, biriken 9 bin 800 TL’lik kira borcunu ödeyemeyince hapse girmekle karşı karşıya kaldı. Şeker hastası Başak, hapse girmesi halinde hayatını kaybedebileceğini söyledi. 

Muratpaşa ilçesinde yaşayan Bilal Başak, yevmiye usulü çalıştığı taksicilik mesleğini şeker ve fıtık rahatsızlığı nedeniyle 2 yıl önce bırakmak zorunda kaldı. Biriken ev kirasına karşılık senet imzalatılan Başak, bu senetleri de zamanında ödeyemeyince eşyalarıyla evden çıkartıldı. Hayırseverlerin yardımıyla başka bir eve taşınan Başak’ın kira borcu bir yıl içinde faiziyle 9 bin 800 TL’ye ulaştı. Borcunu ödeyemediği için sağlık sorunları daha da ilerleyen Bilal Başak, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedaviye alındı. Cezaevine girmeyle karşı karşıya olan Başak’ın tek isteği borcunun ödenmesi.

10 ay önce evinden atılmıştı
6 çocuktan 5'ini taksicilikten kazandığı parayla okutan Bilal Başak ve ailesini, komşuları Metin Mardan evinde misafir ederek yardımcı olmaya çalışıyor. Diğer taraftan 6 çocuğu ile dışarıda kalan baba, eşyalarının çalınmaması için gece teneke içerisine yaktığı ateş ile ısınarak nöbet tutuyor. Öte yandan, 6 çocuklu ailenin okula giden 5 çocuğu komşularında kaldıkları için verimli ders çalışmakta zorlanıyor.

Hastalığı nedeniyle kirasını ödeyemedi 
64 yaşındaki Bilal Başak, şeker hastalığından dolayı evine ekmek götürdüğü taksiciliği bırakmak zorunda kaldığını belirterek, 8 yıl oturduğu evin son 2 yılda kirasını ödeyemediğini hatırlattı.
Yüksek tansiyon ve bel fıtığının da oluşması nedeniyle hiçbir iş yapamaz hale geldiğini dile getiren Bilal Başak, “6 çocuğumla zorlu hayatım başlamış oldu. Bazı hayırseverler Allah razı olsun küçük miktarlarda da olsa yardımda bulundu. Mutfağın ve okula giden çocuklarımın eksikliklerini giderdim” dedi.

"9 bin 800 TL'lik borç"

8 bin 500 olan borcunun faiziyle 9 bin 800 TL’ye çıktığını kaydeden Bilal Başak, “Borcumu ödeyemediğim için yakalanmam çıktı. Sinir stres beni bitirdi. 2 ay önce kaymakamlıkta bir işim vardı. İşlem yapılırken aranmam olduğu öğrenildi. Polisler beni aldı götürdü. Savcılığa sevk edildim, borcumu ödemem için bana 10 gün süre verildi. Bu süre içinde parayı bulamadım. 1 ay sonra polisler evime geldi. Allah’tan evde yoktum. Avukatı aradım, ödeme gücümün olmadığını söyledim. Avukata, 'yakalama kararı çıkarttınız, borcumu ne zaman olursa olsun ödeyeceğimi' söyledim. Hastayım, çalışamıyorum dedim” diye konuştu.

"Cezaevine gireceğim"

Yakalanma korkusu ile evine gidemediğini vurgulayan Bilal Başak, “İki gece parkta uyudum. Sabah kalktığımda geçirdiğim yüz felci nedeniyle gözlerimde körlük oluşmaya başlamış. Şimdi hastanede tedavi ediliyorum. Ben mağdurum, ne yapacağım. Şu an hem evime gidemiyorum, hem de cezaevine girmekle karşı karşıyayım. Cezaevine girersem ailemin hali ne olacak. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yatıyorum” dedi.


"Kızımı üniversiteye götüremiyorum"

4 çocuğun okula gittiğini ifade eden Başak, “‘Çocuklarınızı okutun’ diyorlar ben de elimden geldiğince okuttum. Kızım üniversiteyi kazandı. Karaman’a gidecek. Harç, yurt, yol parası var. Bunların yanında benim yakalanma kararım var. 13 Eylül’de kızımı götürmem gerekiyor. Her şeyim halim ortada. Verilen sözler tutulsun” diye konuştu.

"Alsın götürsünler beni"


Eve sadece aşevinden 1 öğün yemek geldiğini kaydeden Başak, “Cezaevine girersem ben ölebilirim. Şu an şekerimi düşürmeye çalışıyorlar. Gözlerimden o nedenle ameliyat edilemedim. Polis gelirse de kapımda beklesin, ben iyileşince alsın götürsün. İnşallah orada ölürüm. Benim şu mağduriyetim giderilsin” dedi.