Salı Sanayici ve İşadamları Grubu'nun (Salı Grubu) bu hafta yapılan olağan toplantısının gündemini dijitalleşme oluşurdu. Grup Başkanı Muharrem Koç moderatörlüğünde, Antalya Tenis ve İhtisas Kulubü'nde yapılan toplantıda, 7 yıldır BKM'nin genel müdürlüğünü yürüten Dr. Soner Canko, 'Kaçınılmaz yolculuk dijitalleşme', 'Finans sektöründe dijitalleşme' ve 'Bankacılık ve diğer finans sektöründe dijitalleşme' konularını anlattı. Canko, ayrıca şirketiyle ilgili bilgiler de aktardı.

Dünya nüfusunun 8 milyara yaklaştığını hatırlatan Soner Canko, bugün internete ulaşımın, mobil telefon erişiminin öngörülerin üzerinde ciddi sayıda büyüdüğünü söyledi. Mobil telefonun 5.1 milyar kişiye ulaştığına dikkati çeken Canko, “Asya, Afrika gibi az gelişmiş ülkeleri düşündüğümüz zaman mobil telefon sayısı beklenenin üzerinde büyüyor. Dijitalleşme, hızlı büyüme ve hızlı yok oluşu da beraberinde getiriyor. Büyümelerin de, yok oluşların da hızlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz" dedi.

Sunumunun ardından soruları yanıtlayan Soner Canko, vatandaşı mağdur eden ve haksız kazanca neden olan kart uygulaması ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye'de 200 milyon kredi kartı ve banka kartının cüzdanlarda olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Bu kartların yüzde 100 hayırlı kullanıldığını, doğru kullanıldığını söylemek mümkün değil. Bugün antibiyotik, antidepresanı doğru kullandığımızı söyleyemediğimiz gibi, her türlü teknolojik gelişmenin de birtakım yan etkileri, olumsuz gelişmeleri olduğunu kabul etmek lazım. Bu konu sadece kapitalizmin tüketimi hızlandırması için yapılmış bir komplo teorisi değil. Ben ona itibar etmiyorum. Çünkü her şeyin bir hayat döngüsü var. Bu teknoloji adaptasyonumuzun, kart kullanımının da öyle."

Türkiye'de kitlelere kart kullanımının 1990'da öğretilmeye başlandığını aktaran Soner Canko, “Aradan 28 sene geçmiş. Nasıl gidiyor diye baktığımız zaman şunu gördük. Kart bir nevi teknoloji adaptasyonu gibi, ilk 2 senede doğru kullanılırsa, üçüncü seneden sonra kullanıcıların kartla ilgili yanlış yapma riski azalıyor. Batağa uğrama, kanuni takibe uğrama azalıyor. Biz buna finans okuryazarlık artıyor diyoruz. Genelde şu an en çok yaptığımız şey, gençlerin üniversite seviyelerinde kredi kartları kullanımından önce finansal okuryazarlık bilinçlerini artırmaya çalışıyoruz. Ama bu sadece kartla alakalı değil, bütün teknolojik girişimlerle alakalı bir durum. İnternet de öyle bana sorarsanız. Şimdi internette o kadar zararlı içerik var ki, arama motorlarında ilk 10 taneyi görürseniz, interneti kapatalım dersiniz. Coşkun Sabah'ın 'Twitter'i kapatırım' demesi gibi. Ama işler yasaklama ile olmuyor. Gelecekle ilgili endişelenmek yerine, çözüm üretmek, daha da yol almak için çalışmalar yapıyoruz. O anlamda da önümüzdeki dönem için karamsar değilim. Siz karamsar olmayın" diye konuştu.