Ürünlerin içerik etiketlerindeki zararlı maddelerin başında soya lesitini ile früktoz ya da diğer adıyla nişasta bazlı şekerlerin (NBŞ) geldiğini ifade eden Prof. Dr. Kurtoğlu, özellikle çikolatalarda kullanılan soya ürünlerinin, kadınlık hormonuna benzer etki göstererek kız çocuklarında erken ergenliğe neden olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kurtoğlu, bu tür ürünleri satın alırken, etikette soya yerine farklı bitkilerin lesitinlerinin aranması gerektiğini kaydetti.

FRUKTOZLAR YA DA NBŞ’LER ZEHİRLİ MADDE SINIFINDA
Fruktoz ya da NBŞ’lerin de çocuklarda metabolik hastalıklara neden olduğuna değinen Prof. Dr. Kurtoğlu, fruktozların toksin ya da zehir olduğuna dair araştırmalar yapıldığına dikkat çekti. Kurtoğlu, yiyeceklerden çok meşrubatlarda kullanılan fruktoz ya da NBŞ’nin etkilerine dair şunları söyledi:
"Fruktoz alındığında hızlıca kana karışıyor, karaciğerde şeker metabolizmasını katılmayıp doğrudan karaciğerdeki yağ yapım mekanizmasına karışıyor. Dolayısıyla hem vücut hem de karaciğer yağlanması artıyor. Karaciğer yağlanması artınca, insülin direnciyle birlikte şişmanlık riski ortaya çıkıyor ve ilerleyen dönemlerde metabolik sendrom riski ortaya çıkıyor. Bu, etiketlerde ya fruktoz ya da nişasta bazlı şeker olarak geçiyor."

GIDA İÇERİKLERİ DEĞİL, AMBALAJ İÇERİKLERİ DE TEHLİKELİ
İçeceklerin tutulduğu kutular ve plastik şişelerin içeriğindeki fitalat ve bisfenol A maddesinin de önemli bir endokrin bozucu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kurtoğlu, "Her iki maddenin de şişmanlık ve erken ergenlikte rolü olduğu gösterildi. Polikistik over ve tüylenmeye de yol açtığı tüm dünya ve Türkiye’de yapılan araştırmalarda gösterildi. Onun için bu maddelerin de çözündüğü durumlara dikkat etmek lazım. Plastik şişelerin üretiminde fitalat ve bisfenol A kullanılıyor. Onun için tüm dünyada cam şişeye geçme hazırlıkları var. Türkiye’de de geçilmesinde fayda var" ifadelerini kullandı.

İÇERİK MADDELERİNE DAİR
Soya lesitini: Soya lesitin, soyanın bir yan ürünüdür. Paketli hazır gıdalarda, özellikle çikolatalarda su ile yağı bağlamak ya da kıvam oluşturmak için kullanılır. Diğer yağlı bitkilerden de, örneğin ayçiçeği, lesitin maddesi elde edilir. Ancak soya en ucuzu olduğu için tercih edilir. Son yıllarda endokrin bozucu zararlarına dair çok sayıda bilimsel yayın mevcuttur.
Nişasta bazlı şeker ya da fruktoz: NBŞ mısır nişastasının kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde ediliyor. Genellikle sıvı olarak üretiliyor. Nişasta parçalanarak glükoza, ardından glükoz da fruktoza dönüştürülüyor. Fruktozun insan vücudunda kullanılabilmesi için karaciğerde işlenmesi gerekiyor. Yüksek fruktoz içeren yiyeceklerin tüketilmesi, karaciğerde yağlanma, obezite, kan şeker seviyesinde, yağ oranlarında, kan basıncında yükseklik ve bel çevresinde artışla izlenen metabolik sendroma sebep olmaktadır.
Fitalat: Plastiklerin esnekleştirilmesi için kullanılan bir maddedir. Günlük hayatta kullandığımız neredeyse tüm plastik araç gereçlerde bulunmakla birlikte, içerisinde su başta olmak üzere çeşitli içecekleri tükettiğimiz plastik şişelerde de bulunur. Son yıllarda yapılan araştırmalar fitalatların kanser yapıcı olduğunu netleştirmiştir.
Biesfenol A: Günümüzde özellikle polikarbonat plastiklerin üretilmesinde kullanılan organik yapılı bir bileşiktir. Dünya genelinde en fazla üretilen kimyasallardan biri olup 2009 yılında üretimi 2.2 milyon tonu aşmıştır. Yiyecek ve içecek saklanan plastik kaplar, biberonlar, su damacanaları, kola ve konserve kutularının iç metal yüzeyleri gibi birçok ürünün yapısında yer almaktadır. Vücuda en çok oral yoldan alındığı düşünülen Bisfenol A ısıtılma, asidik ortama maruziyet gibi nedenlerle plastik kapların polimerlerinden yiyecek ve içeceklere sızabilmektedir. Biesfenol A da kanser yapıcı maddeler arasında yer almaktadır.
(Selma Kara/İHA)