AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, "2017 sonu itibarıyla ihracatımızın 157 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu bir rekordur, Türkiye'ye yakışan da budur. Bu başarının arkasında istikrar vardır, güven vardır, güçlü siyasi irade vardır." dedi.

Yıldırım, Soğuksu Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Karabük'ün heyecanının her zaman AK Parti'nin gücüne güç kattığını belirtti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere her bir AK Parti neferinin, Türkiye'nin bir köşesinde milletle bir arada olduğunu, milletin derdiyle dertlendiğini ifade eden Yıldırım, memleket sevdalısı olduklarını kaydetti.

Yıldırım, Karabük'ün, 2002’de kutlu yolculuğa çıktıkları ilk günden beri yanlarında olduğunu dile getirerek, "Karabük bizi her zaman bağrına bastı. Genel seçimlerde yüzde 45 ile başlayan desteğiniz en son 16 Nisan'da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumunda yüzde 60'ın üzerine çıktı. Büyük bir destan yazdınız 16 Nisan'da." diye konuştu.

Yıldırım, 2019'da Türkiye'nin 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonunlarına giden yolda, aydınlık yarınların inşasında bir ve beraber Türkiye olacaklarını söyledi.

"Harem-i Şerif'e uzanan el bütün insanlık tarafından durdurulmuştur"

Başbakan Yıldırım, Kudüs tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda kabul edilmesine ilişkin, "Orada bir kez daha görüldü ki güçlü olan haklı değildir. Haklı olan daima en güçlü olandır. 'Yanlış hesap Kudüs'ten dönecek.' dedik ve dönmüştür. Kudüs'e, Harem-i Şerif'e uzanan el bütün insanlık tarafından durdurulmuştur. Bundan böyle hiç kimse Kudüs'ü hedef alarak yanlış hesaplar içine giremez." dedi.

Kısa süre önce ABD Başkanı Donald Trump'ın, "ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan ettiğini" hatırlatan Yıldırım, kararın bölgede barışa değil kavgaya, çatışmaya ve yeni sorunların çıkmasına hizmet ettiğini söyledi.

Türkiye'nin söz konusu kararı tanımadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudüs'ü Türkiye'nin kırmızı çizgisi olarak ilan ederek İslam İşbirliği Teşkilatı'na olağanüstü toplanma çağrısında bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, "O tarihi zirvede Amerika'nın bu kararı reddedildi ve Doğu Kudüs Filistinlilerin baş şehri olarak ilan edildi. Ondan sonra da tabii boş durmadık. Birleşmiş Milletleri harekete geçirdik. Diğer ülkelerle birlikte alınan kararın kınanması, geri alınması için yoğun çaba gösterdik." dedi.

"Kudüs yalnız değildir, Filistin yalnız değildir." çağrısında bulunduklarını aktaran Yıldırım, BM Genel Kurulu'nda her türlü tehdide, telkine rağmen aklıselimin galip geldiğini ve ABD'nin yalnız kaldığını bildirdi.

Yıldırım, Kudüs tasarısının BM Genel Kurulu'nda kabul edilmesine ilişkin şunları söyledi:

"Orada bir kez daha görüldü ki güçlü olan haklı değildir. Haklı olan daima en güçlü olandır. 'Yanlış hesap Kudüs'ten dönecek.' dedik ve dönmüştür. Kudüs'e, Harem-i Şerif'e uzanan el bütün insanlık tarafından durdurulmuştur. Bundan böyle hiç kimse Kudüs'ü hedef alarak yanlış hesaplar içine giremez. Tehdit ve şantajla üstün gelmeye çalışanlar, kibirli kararlara imza atanlar kaybetmiştir. Filistin davası dünyanın vicdanını harekete geçirmiştir. Haksız ve insafsız bu karara karşı dünyada büyük bir hassasiyet, ittifak oluşmuş ve bu kararı alanlara adeta kırmızı kart gösterilmiştir. 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyen Cumhurbaşkanımızın İstanbul'da yaktığı meşale bütün dünyanın vicdanında yankı bulmuştur, yansıma bulmuştur."

"Darbe girişimlerine boyun eğmedik"

Başbakan Yıldırım, uzun ve meşakkatli, aynı zamanda başarılarla dolu bir dönemin geride kaldığını ifade ederek tehditlere, baskılara, ihanet planlarına ve darbe girişimlerine boyun eğmediklerini dile getirdi. 

Yıldırım, "Milletin emanetine her zaman sahip çıktık. 15 Temmuz karanlığını inançla cesaretle aydınlığa dönüştürdük. Milletimizin her bir ferdi 15 Temmuz gecesi kahraman oldu, alçaklara geçit vermedi. Ay yıldızlı bayrağımız inmedi, ezanlarımız dinmedi. Feto alçaklarına gereken dersi verdiniz." dedi.

15 Temmuz gecesi Karabük'ün destan yazdığını, Karabüklülerin o gece meydanlara indiğini vurgulayan Yıldırım, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Şehit ailelerinin kendilerine emanet olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"15 Temmuz bu milletin yazdığı bir destandır. 15 Temmuz ikinci Kurtuluş Savaşı'dır. 15 Temmuz Türkiye üzerinde karanlık hesaplar yapan herkese verilmiş anlamlı bir cevaptır. O gece bu millet istiklaline, istikbaline sahip çıkmıştır ve bir ülkede demokrasinin nasıl önemli olduğunu tanka, topa, tüfeğe karşı memleket sevdasının, vatan sevdasının ne kadar büyük bir güç olduğunu bütün dünyaya göstermiştir." 

"2018 bütçesinde büyümeye devam var"

Yıldırım, 15 yıl boyunca Türkiye'nin imkan ve kaynaklarını yine Türkiye için kullandıklarını, 2017'nin de Türkiye'nin kazanımlarıyla geçirdiği bir yıl olduğunu belirtti.

Dün TBMM'de 2018 yılı bütçe görüşmelerinin tamamlandığını ve bütçenin Mecliste kabul edildiğini anımsatan Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Birçok konuşmalar, eleştiriler ve katkılar oldu ve nihayet bütçemiz kesinleşti. 2018 bütçesi ülkemize, milletimize hayırlı olsun. 2018 bütçesinde 'büyümeye devam' var. Yeni istihdam, iş, aş alanları oluşturmak var. Yeni yatırımlar, ihracatta artış ve ekonomide büyüme var. Ülkeler birer birer ekonomik krize girerken, bazı ülkeler iflas bayrağını çekerken memleketimiz başarıdan başarıya bayrak açıyor. Bütün başarıları nasıl elde ettik? Hiçbiri tesadüf değil. Bu başarıların arkasında Türkiye'ye olan güven, 80 milyon vatandaşımıza olan inanç var. Vatandaşlarımızın, milletimizin alın teri, gençlerimizin akıl teri var. İşte bunun sonucudur ki Türkiye 2017'nin üçüncü çeyreğinde rekor büyümeye imza atmıştır. Yüzde 11,1. Son 6 yılın en büyük büyümesini gerçekleştirdik. Türkiye'ye de yakışan budur. Bir olmaktır, bir numara olmaktır. Çin ve Hindistan'ı da geride bırakarak Türkiye üçüncü çeyrekte dünyanın liste başına geçmiştir. 2017 sonunda inşallah büyümemiz yüzde 7'nin üzerinde olacaktır. 2017 sonu itibarıyla ihracatta yeni bir rekora imza atmayı hedefliyoruz. Bunu da başaracağız."

"Çarkların yavaşlamadan dönmesini sağladık"

Bu başarıların nasıl elde edildiğine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"2016 yılı içinde alçak darbe girişiminden sonra ekonomimizdeki hızlı bozulmayı gördük ve 2017 için hemen tedbirlerini aldık. Kredi Garanti Fonu'nu devreye soktuk. İş alemimize, iş yerlerimize, üretime, ticarete, sanayiye ve inşaat sektörüne velhasıl piyasaya 250 milyar liralık kaynak üreterek vergi indirimleri, prim ertelemeleri gibi vakitlice aldığımız tedbirler sayesinde ekonomik durgunluğu ortadan kaldırdık ve çarkların yavaşlamadan dönmesini sağladık. 2017 sonu itibarıyla ihracatımızın 157 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu bir rekordur, Türkiye'ye yakışan da budur. Bu başarının arkasında istikrar vardır, güven vardır, güçlü siyasi irade vardır."