Bakan Çavuşoğlu, Devlet Konukevi’nde aralarında İhlas Medya Grup Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın da bulunduğu gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Burada konuşan Çavuşoğlu, 2017 yılında çok yoğun, aktif bir dış politika izlediklerini, arabuluculuk inisiyatifine de eş başkanlık ettiklerini vurguladı. 2015 yılında rafa kaldırılan "Medeniyetler İttifakı Projesi"ni 2018’de tekrardan canlandırmak için İspanya ile eşleştiklerini bildiren Çavuşoğlu, "Bu yılın sonunda bir genel sekreter ataması yapacağız. İspanya Dışişleri Bakanı eş başkanı olacak. Artan ırkçılık, dehşet kendinen olmayana had safhaya geldi" ifadelerini kullandı.

"5 OCAK CUMA GÜNÜ CUMHURBAŞKANIMIZ FRANSA’YA GİDECEK"
Balkanlarda, Kafkasya’da güven artırıcı adımlarla çok yoğun çaba sarfettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, bu sene sadece Bakü’de 3’lü toplantı gerçekleştirdiklerini belirterek, yakın zamanda Belgrad’da Türkiye, Bosna, Sırbistan arasında üçlü toplantı hazırlığı yaptıkları bilgisini paylaştı. Çavuşoğlu, geçtiğimiz yılın pek iç açıcı bir yıl olmadığını dile getirerek, uluslararası gündemin yoğun olduğunu, bunların çoğunun da olumsuz gelişmeler olduğunu söyledi. Filistin davasını tarihten bu yana en güçlü savunan ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Esasen her şerde bir hayır vardır diyoruz. Böyle bir adıma karşı dünya adeta birleşti. Buna da Türkiye öncülük etti. Türkiye yalnız kalmadı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve Cumhurbaşkanımızın da girişimleriyle Vatikan’ın da tüm İslam ülkelerinin de desteği alındı. ABD’nin tek tek arayarak tehdit ettiğini öğrendik. ABD yönetimi Beyaz Saray’da bir ofis kurarak özellikle BM Güvenlik Konseyi’nde tüm ülkeleri arayarak tehdit etti. AB içinde de iki ülke maalesef konsensüsü bozdu. Sonuçta 6 ülke çekimser oy kullandı. Biz bütün şantajlara rağmen dik durduk. Biz yeri geldiği zaman da zorluklar karşısında dik durabiliyoruz. Bu dik duruşumuz tüm dünyanın takdirini kazandı. Herkes bizim gibi düşünüyor ama herkes Türkiye kadar cesur bir duruş sergileyemiyor. ABD’nin kararı reddedildi. Bugüne kadar tanımayan ülkelerin bile Filistin’i tanımasını sağladık. İnşallah bunu Avrupa’da da yoğun bir çabayla başlatacağız. 5 Ocak Cuma günü Cumhurbaşkanımız Fransa’ya gidecek. Filistin’e destek ve tanınması da önemli gündem konuları arasında yer alacaktır. Filistin’in haklarını bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"2018’DE SURİYE’DE SİYASİ ÇÖZÜME AĞIRLIK VERECEĞİZ"
Çavuşoğlu, Suriye’deki sorunların 2016’ya göre 2017’de daha iyi geçtiğini belirterek, çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması konusunda Türkiye’nin attığı adımların sonuçlarını aldıklarını kaydetti. Siyasi çözüm olmadığı taktirde bu katledilen mesafelerin bir anlamı olmayacağının altını çizen Çavuşoğlu, "2018’de siyasi çözüme ağırlık vereceğiz. Bir taraftan Astana, Soçi, diğer taraftan Cenevre sürecinin tekrar canlandırılması ama sonuç alıcı biçimde canlandırılmasını amaçlıyoruz. Astana ve Soçi’ye karşı çıkanlara şunu söylüyoruz. Bugüne kadar kaç zirve oldu, ne kadar sonuç alındı? Cenevre ilk toplantısında açıklanan sonuç bildirisi hariç sıfır. Astana, Cenevre ve Soçi’yi entegre ederek, sonuç almayı planlıyoruz. Şeffaf seçimler, herkesin katılmasını sağlamak. O zaman gerçek anlamda siyasi çözüme ulaşmış olacağız. DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadeleyi sürdüreceğiz. Katkı sağlayabilecek tüm aktörlerle görüşmelere şimdiden başladık" şeklinde konuştu.

"MASADA ’GÜÇLÜ OLURUM’ DEDİ AMA MASAYA BİLE OTURAMADI"
Irak’taki gayri meşru referandum sürecinde net, açık ve ilkeli tavır sergileyen tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Sadece neden karşı olduğumuzu değil, referandum olursa onların nelerle karşı karşıya kalabileceğini söyledik. Erbil’de Barzani’ye bugün yaşadıklarını tek tek söyledim. Masada ’güçlü olurum’ dedi ama masaya bile oturamadı. Tüm Kürtlerin arkasında olacağını zannetti, olmadı. Haklarını kaybetti. Kerkük’teki petrol kuyuları dahil. Burada biz diyalog yoluyla iki tarafın çözüme bakmasını istiyoruz. Türkiye, bu sorunun çözümü noktasında da rol oynayacak. Suriye’nin de Irak’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde Irak’ın istikrara kavuşması için elimizden gelen desteği vereceğiz" dedi.

"YEMEN’DE SİYASİ ÇÖZÜM İÇİN AKTİF BİR ROL OYNAYACAĞIZ"
Çavuşoğlu, bölgede sadece Irak ve Suriye sorununun olmadığını, uzun zamandır devam eden Yemen sorununun özellikle insani bakımdan tam bir trajediye dönüştüğünü söyledi. Yemen’de silahlı bir çözümün olamayacağını artık tüm dünyanın gördüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Biz 2018 yılı içerisinde Yemen’de siyasi çözüm için aktif bir rol oynayacağız. Siyasi çözüm olmadan Yemen’de bir çözüm olmaz. Bu savaş yıllarca devam edecek. 2018 yılı içerisinde bizim önceliklerimizden biri olacaktır. Körfez bölgesindeki Katar krizini 2017’de aşamadık, 2018’de çözülmesi için katkı yapmaya, Kuveyt’in arabuluculuğunu desteklemeye devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadelede Dışişleri Bakanlığı’nın aktif bir rol oynadığını, Avrupa’da PKK ile mücadelede, finansmanı konularında yoğun bir çaba sarfettiğini anlatan Çavuşoğlu, "Almanya ile PKK’ya yönelik tedbirler alınması kapsamında bu yıl içinde önemli adımlar atacağımızı düşünüyoruz. 6 Ocak’ta Sigmar Gabriel ile Hannover yakınlarında biraraya geleceğiz. O görüşmenin de önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim Almanya ile hiçbir problemimiz yok ama Almanya’nın bizimle problemi var. AB ile niye istemediklerini kapalı kapılar ardında bize söylüyorlar. ’Dengeyi siz bozarsınız’ diyorlar" açıklamalarında bulundu.
Çavuşoğlu, 2017 yılında FETÖ ile mücadeleyi bırakmadıklarını, tam tersine çabaları artırdıklarının altını çizerek şunları kaydetti:
"Yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da FETÖ bizim için bir tehdittir. Yurt dışı kuruluşlarda FETÖ’nün temsilini engelledik. Kuruluşlardan attırdık. Şimdi sıra geldi AGİT’e. Şimdi bir panel oluşturuyoruz. Hangi sivil toplum kuruluşları katılacak katılmayacak onları belirleyeceğiz. FETÖ’nün kuruluşlarını ve okullarını kapatmak için çaba sarfettik, sonuçlar aldık. Okulları Maarif Vakfı devraldı. Pek çok FETÖ temsilcisini getirerek ülkemize teslim ettik. Tahmin ettiğinizden çok fazla sayıda FETÖ’cüyü getirip yargıya teslim ettik. FETÖ’cülere şunu çok iyi gösterdik. Dünyanın neresinde olursanız olun Türkiye Cumhuriyeti sizin ensenizde, sizi rahat bırakmayacak. Enes Kanter, dünya turuna çıktı. Singapur, Endonezya, Romanya gezdi. Ülkeleri gezdi, sonra sınır dışı edildi. 10’dan fazla ülkeyi ziyaret edip FETÖ propagandası yapacaktı. Buna fırsat vermedik. ABD’ye kaçmak zorunda kaldı. Nijerya, Kenya, Güney Afrika Tüm Afrika ülkelerinde bunların peşlerini bırakmıyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz. İlettiğimiz taleplerin hiçbiri ABD tarafından karşılanmadı. Henüz kendisiyle ilgili bir soruşturma bile başlatılmadı. Gerekli delilleri kendilerine ulaştırdık. Bu darbeyi, darbe girişimini FETÖ, ABD’den yönetti. Darbe girişiminde rol alan kişilerin buradan ABD’ye gidip talimat aldığını, ABD bizden daha iyi biliyordur, detaylarını da biliyordur. ABD’nin ilave bir belgeye ihtiyaç duymaması gerekir. Kendi ülkesinden yönetilen bir darbe girişimini, kimin nasıl yaptığını ABD bizden daha iyi biliyordur. Bazı eyaletlerde başladı ama federal bir şey olmaması, milletimizin kafasındaki soru işaretlerini güçlendiriyor."