Bakan Elvan, Mersin’de hemşehri dernekleri temsilcileriyle bir araya gelerek sorun ve taleplerini dinledi. Elvan, burada yaptığı açıklamada, bu tür hemşehri derneklerinin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını belirterek, bunun, kendi kültürümüze ve geleneklerimize ne kadar çok bağlı olduğumuzun bir göstergesi olduğunu söyledi.
"Türkiye hem baba evimizdir hem de kendi evimizdir. Bu evdeki kardeşliğe halel getirtmeyeceğiz" diyen Elvan, kimsenin bu evdeki huzuru bozmasına da asla müsaade etmeyeceklerini söyledi. Bu evin işlerine dışarıdan kimseyi müdahale ettirmeyeceklerini vurgulayan Elvan, "Bu evin güvenliğine, egemenlik haklarına, birilerinin saldırmasına, musallat olmasına el birliği ile meydan vermeyeceğiz. Bu kardeşlik, bu ev içerisindeki bir kardeşliktir. Aramızdaki hukuk, yine kardeşlik hukukudur. Bizim birlikteliğimiz tarihle kaimdir, coğrafya ile kaimdir, birlikte yaşama tecrübesi ile kaimdir, ortak değerlerimizle kaimdir. Kardeşliğimize kast eden kim varsa, bu hepimizin düşmanıdır. Hem bunlara karşı birlikte mücadele ediyoruz hem de bu evin ihtiyaçlarını birlikte karşılıyoruz. Evimiz olan Türkiye’nin sağlıktan ulaşıma, eğitimden sosyal dayanışmaya, enerjiden tarıma her alanda ne ihtiyacı varsa karşıladık, karşılıyoruz ve bu alanda inanılmaz bir gayret sarf ediyoruz" diye konuştu.
PKK, FETÖ, DAEŞ gibi terör örgütleri ile Türkiye üzerinde hesap yapan küresel karanlık odakların, bu evin huzurunu bozmak istediklerini dile getiren Elvan, "Bugüne kadar milletimizle birlikte bu evin huzurunu bozdurtmadık, bundan sonra da ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkacağız. Terörün dini, milliyeti, insaniyeti olur mu? Olmaz. Terör, başlı başına bir insanlık suçudur. Bizim gözümüzde FETÖ’de, PKK’da, DAEŞ’de birbirinden farkı olmayan örgütlerdir" ifadelerini kullandı.

"GÜN MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR"
Konuşmasında son dönemde yaşanan olaylara da değinen Elvan, "Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’mize yönelik bir saldırı ve algı operasyonu başlatıldı. Üzülerek söylüyorum, maalesef ülkemizde de bazı siyasi partiler bu saldırılara alet oluyorlar ve öyle bir görüntü ortaya çıkıyor ki, bir taraftan Türkiye’ye dışarıdan bir saldırı ve algı operasyonu, diğer taraftan da içeriden bazı operasyonları yapmaya çalışan bir girişim olduğunu görüyoruz. Bu bizi ziyadesiyle üzüyor. Zaman milli birlik ve beraberlik zamanıdır. Zaman kenetlenme, bir olma, beraber olma, dayanışma ruhu içerisinde olma zamanıdır. Dışarıdan ülkemize karşı, nereden gelirse gelsin, nasıl olursa olsun, bir saldırı bir algı operasyonu varsa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bir kişinin, her bir kesimin ülkemiz için kenetlenmesi gerekir. 17-25 Aralık kumpasının, nasıl 15 Temmuz hain darbe girişimi ile aynı çanaktan beslendiğini tüm milletimiz gördü" şeklinde konuştu.

"KILIÇDAROĞLU MİLLETİN KILICINI SALLAMIYOR, 17-25 ARILIK’TA DA FETÖ’NÜN KILICINI SALLAMIŞTI"
17-25 Aralık’ta yargı ve emniyet eliyle gerçekleştirilmek istenilen darbe girişiminin, 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışıldığını ifade eden Elvan, şöyle devam etti; "Ama bunu da başaramadılar ve başaramayacaklar. Bugün birileri kalkıp o iftira kazanını yeniden kaynatmaya çalışıyor. Bu bayat kumpas tenceresini yeniden ısıtmaya çalışıyorlar. Bir siyasi partinin millet iradesini hiçe sayanlarla aynı söylemleri kullanması, aynı ağzı konuşması, tek kelime ile aymazlıktır. Millet iradesine açık ve net bir hakarettir. Ve bu siyasi partinin bazı yapılarla söylem birliği artık eylem birliğine evrilmiş durumdadır. Üzülerek söylüyorum, Kılıçdaroğlu milletin kılıcını sallamıyor. 17-25 Aralık kumpasında da FETÖ’nün kılıcını sallamıştı. Hatırlayın, o FETÖ’cülerin televizyon kanallarında her gün boy boy açıklamalar yaptılar, onların gösterilerine iştirak ettiler. FETÖ’ye karşı başlatılan mücadelede maalesef Kılıçdaroğlu ve ekibi onlara çok açık destek verdi. 17-25 Aralık kumpasında FETÖ’nün kılıcını sallamıştı, bugün o kumpası yeniden ısıtan küresel odakların kılıcını sallamaya çalışıyor. Eline verilen bir takım kağıtlarla iftira siyasetinde çığır üstüne çığır açıyor. Bir takım odakların emellerine hizmet etme noktasında oldukça mahir olduğunu biliyoruz. Yalan söylemekten de hiç çekinmiyor, yüzü de kızarmıyor. Tek ayak üstünde kırk yalanın belini büküyor. Amaç ne? Aklınca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı karalamaya çalışıyor, dışarıdakilerin yaptıkları gibi. Siz ne yaparsanız yapın, nasıl ve ne şekilde girişimlerde bulunursanız bulunun, iftira siyaseti ile hiçbir zaman bir arpa boyu yol gidemezsiniz. Recep Tayyip Erdoğan bu milletin evladıdır. Karanlık odaklarla ve yedi düvele karşı aziz milletimizin desteği ile güçlü bir mücadele vermektedir. Erdoğan’ın tek bir sevdası vardır, o da millettir, millete olan hizmettir."

"TÜRKİYE, DÜNYADA VİCDANIN SESİDİR"
"Biz birlikte Türkiye’yiz, birlikte bu toprakları işgalcilerden temizledik" diyen Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birlikte hain emellere karşı el ele, kol kola, omuz omuza durduk. Yine geleceğimizi de birlikte inşa edeceğiz. Hiçbir zaman karamsar olmayın. Türkiye’nin önü açıktır, Türkiye büyüdükçe büyüyecektir, güçlendikçe güçlenecektir. Yeter ki, bizim birliğimiz, beraberliğimiz ve dayanışma ruhumuz güçlenerek devam etsin. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, bizi hiçbir zaman bölemeyecekler, parçalayamayacaklar, bizim gücümüzü eksiltemeyecekler. Biz güçlendikçe güçlenmeye devam edeceğiz. Ekonomik anlamda bile bir takım manipülasyonlarla, algı operasyonlarıyla Türkiye’ye yönelik yapılan saldırılarda bile Türkiye ekonomisi belki bu yıl ihracat rekoru kıracak. Yakın bir zamanda üçüncü çeyrek büyümesi açıklanacak. Muhtemelen yüzde 10 civarında bir büyüme resmi göreceğiz. 2017’nin geneline baktığımızda yüzde 6’nın üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Artık Türkiye, eski Türkiye değil. Biz bu ülkede milletimize güveniyoruz."
Türk milletinin geleceğini birlikte inşa edeceğini belirten Elvan, "Onun için Türkiye olarak birlik siyasetini takip ediyoruz. Türkiye’nin siyasette başka ülkelerden farkı var. Türkiye riyakar olmayan bir siyaset takip ediyor. Güçlünün değil, haklının yanında olan bir siyaset takip ediyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ’Dünya beşten büyütür’ diyerek, yer yüzünde mağdurların, mazlumların, haklıların yanında olarak bir siyaset takip ediyor. Onun için Türkiye, dünyada vicdanın sesidir. Türkiye’nin vicdanı, dünyanın vicdanıdır. Türkiye güçlük olduğu zaman, mazlumların acısı diner. Türkiye güçlü olduğu zaman, mağdurlar ve mağduriyetlerden kurtulurlar. Türkiye güçlü olduğu zaman, dünyada daha az haksızlık olur. Buna tarihimiz şahittir, inancımız şahittir" dedi.