ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ekonominin güçlenmesi, huzur ve güven için uzlaşmanın zorunlu olduğunu söyledi. Çetin, OHAL'in kaldırılmasının yabancı sermayeye güven vereceğini ve Türkiye'nin dış imajını düzelteceğini kaydetti.

ATSO'nun Haziran ayı meclis toplantısının gündemini seçim ve ekonomi oluşturdu. ATSO meclis salonunda Meclis Başkanı Süleyman Özer, Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapılan toplantıda konuşan Çetin, seçim sonrası süreç için uzlaşı çağrısı ve ekonomide acil reform taleplerini iletti.

'HUZUR VE GÜVEN İÇİN UZLAŞMA ZORUNLU'

Demokratik olgunluk ve yüksek bir katılımla büyük ve önemli bir seçimin yapıldığını belirten Davut Çetin, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını diledi. ATSO Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bütün siyasi partiler ve milletvekillerini tebrik etti. Her seçimin yeni bir başlangıç vesilesi olduğunu vurgulayan Çetin, "Bu seçimin de Türkiye'nin gelişmesine yeni bir vesile olmasını diliyorum. Artık seçim atmosferi geride kalmalı ve icraat dönemi başlamalı. Bizim arzumuz bir an önce ekonomik reform takviminin ortaya konulmasıdır. Bir seçimde milletin bir kısmı zafer kazanmış, diğer kısmı mağlup olmuş sayılamaz. Seçim sonuçları ittifaklar şeklinde bile olsa uzlaşmanın gerekli olduğunu göstermiştir. Seçim sonucu ne olursa olsun, ekonominin güçlenmesi, huzur ve güven için uzlaşma zorunludur" dedi.

OHAL'İN KALDIRILMASI İÇİN ORTAK YAKLAŞIM

Seçim süreci içerisinde olağanüstü halin kalkması konusunda genel bir ortak yaklaşım doğduğunu hatırlatan Çetin, "Sayın Cumhurbaşkanı, son konuşmalarında demokrasi vurgusu yapmıştır. Artık siyasi gerginliğin azalması ve demokrasinin güçlenmesi yönünde hızlı adımlar atılmalıdır. Türkiye'nin imajını bozan gazetecilerin tutuklanmasına neden olan yasalar gözden geçirilmelidir" dedi.

Ekonomide yapısal reformların artık acil hale geldiğini kaydeden Davut Çetin, dolardaki yükselme, cari açık ve borç ödemeleri, bütçe açığı, yabancı sermaye girişindeki azalma gibi sorunlara dikkati çekerek, "Ekonomi ihracat sayesinde ilk aylarda büyümeye devam etti, fakat son aylarda duraklama başladı. Reel sektör olarak dövizle birlikte artan maliyetlerin baskısını hissediyoruz. Kredi faizlerinin artması finansman zorluklarımızı artırmaktadır. Bu ortam nedeniyle ekonomide mali disiplinin korunması, enflasyonun kontrol altına alınması, Merkez Bankası'na güven tesisi gereklidir. Yabancı sermayeye güven verme konusunda OHAL'in kaldırılması fayda sağlayacak, Türkiye'nin dış imajı düzelecektir" diye konuştu.

ANTALYA'DA GÖSTERGELER GEÇEN YILA GÖRE İYİ

Antalya ekonomisinde mali göstergelerde geçen yıla göre bir iyileşme devam ettiğini de söyleyen Çetin, "Turizmde Türkiye ortalamasının üzerinde artış var. Kayıtlı istihdam artışında ilerideyiz. Türkiye'de yüzde 5.7, Antalya'da ise yüzde 12.3. Vergi tahsilatı, ihracat verilerimiz de olumlu. Burada bir olumsuz gösterge kayıtlı tarım üreticisi sayısındaki azalmadır. Bugünlerde önce soğan, patates, Antep fıstığı fiyatları gündeme geldi. Son birkaç günde ise domates fiyatları artmaya başladı. Her kafadan bir ses çıkıyor. Üretim düştü diye yazan var, oysa resmi verilere göre ciddi bir üretim düşüşü yok. Hatta mart ayında 400 bin ton patates depolarda çürüyecek, para etmiyor diye demeçler verildi. Sonra patatese ihracat iadesi desteği verildi. Fakat haziran ayına kadar ihracat artışı olmadı, haziranda ihracat arttı görünüyor. Ortada bir sorun var, fakat soruna teşhis konulacak bilgi yok. Maalesef bu çağda Türkiye'de halen yeterince veri ve bilgi üretilmiyor" dedi.

BAKLAVADA ANTEP FISTIĞI YERİNE ÇEŞİT ARTIYOR

Antep fıstığı fiyatının uçuşa geçtiği ve baklavalık fıstığın 210 liraya yükseldiğini dile getiren Çetin, "Baklavacılar zeytinli baklava üretmeye başladı. Fıstıklı baklava için coğrafi işaret alındı, şimdi fıstık yok. Fiyatlar son günlerde bir miktar düştü, fakat halen baklavanın tadı kaçmış durumda. Bu nedenle yedinci grubumuz, yani fırıncılık sektörümüz fıstık boykotu yapılması önerisini getirdi. İzmir, Manisa, Malatya'da boykotlar yapılmış. Arkadaşlarımız Antalya'da 1 haftalık fıstık boykotu yapma önerisini getiriyor. Eğer gerçekten birileri fırsatçılık yapıyorsa, stok yapılıyorsa boykot gibi eylemler yapılabilir. Sektör istiyorsa biz de bu yönde karar alabiliriz. Normalde bütün otellerimizde baklava yapılıyor, otellerimiz Türk tatlılarını ve baklavayı dünyaya tanıtıyor. Bu durumda fıstıklı baklava yerine fındıklı, zeytinli, kaymaklı, portakallı, tahinli baklava gibi yenilikler başlayacak gibi görülüyor" diye konuştu.

TARIM SORUNLU, TURİZM İYİ

Tarım sektöründe et, fıstık, patates, domates gibi artık her üründe fiyatların aşırı dalgalanmaya başladığına da dikkati çeken Davut Çetin, artık bir köyün tarımından sorumlu olan yerel birimler, kooperatifler veya birliklerin güçlü olması gerektiğine işaret etti. Tarımda sorun yaşarken turizmdeki gelişmenin bu yıl olumlu beklentileri doğruladığını da belirten Çetin, turizmde 2014 rakamlarının haziran ayı itibariyle ilk kez geçildiğini söyledi. Çetin, "2015 düşüş başlamıştı, 2016 kriz yılıydı, 2017 toparlanma başladı ve daha yeni 2014 rakamlarını aşmaya başladık. Son iki cumartesi günü arka arkaya günlük turist girişi 79 bini aştı. Bu da 4 yıl sonra ilk kez gördüğümüz rakamlardır. Elbette ki artık sadece turist saymak istemiyoruz. Bakmamız gereken yer, katma değeri artırmaktır. Bunun için yeni ürünler geliştirmeye, turizmde inovasyona ihtiyacımız var" dedi.

TANITIM A.Ş. KONGRE MERKEZİNE TALİP

Antalya olarak EXPO gibi bir değerin atıl kalmasına seyirci kalınamayacağını da söyleyen Davut Çetin, EXPO'nun Tarım İl Müdürlüğü yönetiminde olduğunu hatırlatarak, "Keşke Antalya olarak EXPO'ya sahip çıksak ve o yatırımları değerlendirsek. Örneğin Tanıtım A.Ş. oradaki kongre merkezini işletebilir. Antalya Tanıtım Vakfımız, Kongre Büromuz ve çok sayıda turizm altyapı birliğimiz ve derneklerimiz var. Birliktelikle güçlü bir sistem kurmalıyız" dedi.