Eylül ayı itibariyle 12 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği kentte yerli ve yabancı turistlerin ‘Kaleiçi’ ilgisi sürüyor. Günün her saati farklı manzaralara sahne olan Kaleiçi’nde turistler hem geziyor hem alışveriş yapıyor hem de tarihe tanıklık ediyor.


Antalya'da turizm sezonu, yabancı ülkelerden gelen rezervasyonlarla birlikte Kasım ayı ortalarına kadar uzadı. Eylül ayının sonuna gelinirken kente gelen turist sayısı 12 milyonu aştı. Kentin gözde turizm mekanlarından olan tarihi Kaleiçi sokakları ise günün her saati ortaya çıkardığı eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı turistleri kendine hayran bırakıyor. Büyük bir bölümü yıkılmış ve yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrili olan ‘Kaleiçi’; Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseri olarak bugün hala varlığını devam ettiriyor. Surların içinde kiremit çatılı 3 bin kadar ev bulundururken, evlerin karakteristik yapıları Antalya'nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtıyor. 1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle "Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "Sit bölgesi" olarak koruma altına alınmıştı. Turizm Bakanlığı'na "Antalya- Kaleiçi Kompleksi" yenileme çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984’de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından Altın Elma Turizm Oskarı ödülü verildi. Günümüzde Kaleiçi otelleri, pansiyonları, restoranları ve barları ile eğlence merkezi haline geldi.

Babalara özel “bebek bezi bağlama yarışması” Babalara özel “bebek bezi bağlama yarışması”

Dünyanın dört bir yanından ‘Kaleiçi’ bölgesine akın eden yerli ve yabancı turistler ise Hadrian (Hadrianus) Kapısı, Hıdırlık Kulesi, Şehzade Korkud Cami, Yivli Minare Külliyesi gibi birçok yapıyı geziyor, manzaralar eşliğinde fotoğraf çektiriyor, alışveriş yapıyor ve tarihe tanıklık ediyor.