Elmalı Yeşilyayla Yağlı Güreşleri, tarihi 1352 yılına dayanan ve her yıl Antalya'nın Elmalı ilçesinde, muhteşem doğanın kucağında gerçekleşen unutulmaz bir spor etkinliğidir. Bu olağanüstü müsabakalar, geleneksel yağlı güreş sporunun zirvesini temsil eder.
Yağlı güreş, güreş sporunun özel bir dalıdır ve Balkanlar ile Anadolu'da büyük bir tutkusu olan bir spordur. Bu sporun büyülü dünyasına giriş, sporcuların vücutlarının zeytinyağı ile yağlanmasından başlar. Yağlı bir vücut rakipleri tutmayı daha da zorlaştırır ve bu, güreşin heyecanını ve zorluğunu artırır. Güreşçiler, "ibrik" adı verilen özel kaplarla zeytinyağı ile iyice yağlanır. Ve işte bu yağlı vücutlar, çimenler üzerinde açık havada gerçekleşen güreş müsabakalarının başrol oyuncularıdır.
Elmalı Yağlı Güreşleri, Kırkpınar'ın hemen ardından gelir. Bu turnuva, baş, başaltı, destek ve daha birçok kategoride yapılan çeşitli mücadelelere sahne olur. İlginç bir detay ise, güreşçilerin kilolarına bakılmadan müsabaka yapmalarıdır. Bu da gösterir ki, bu sporun özünde geleneksel ve yöresel bir kimlik bulunur.
Elmalı Yağlı Güreşleri'nde zafer elde eden güreşçilere muhteşem ödüller ve madalyalar takdim edilir. Ayrıca, kulvar birincileri için kupa ve madalya gibi unutulmaz anılar bırakılır. Ancak asıl heyecan başpehlivanlık kategorisindedir. Şampiyon olan başpehlivana, Elmalı Belediyesi tarafından bir sonraki yılın turnuvasına kadar emanet edilmek üzere altın bir kemer hediye edilir. Bu kemeri üç yıl üst üste kazanmayı başaran bir güreşçi, onu sonsuza dek saklama hakkını elde eder. Bu gelenek, Elmalı'daki başpehlivanı turnuva sonunda şehir turu yaparak coşkuyla karşılayan ziyaretçilere selam vermesiyle taçlandırılır.
Elmalı Yağlı Güreşleri, yalnızca bir spor etkinliği değil, aynı zamanda geleneklerin, dayanışmanın ve büyük bir tutkunun yaşandığı unutulmaz bir şenliktir. Bu olay, Elmalı'nın doğal güzellikleriyle ve güreşin heyecanıyla bütünleşen bir geleneği temsil eder.
Haber: Gözde Gürgöze
